MÜSİAD ve UTESAV’dan Sürdürülebilir Ekonomi Raporu: Kanaat Ekonomisine Geçiş

MÜSİAD ve UTESAV’dan Sürdürülebilir Ekonomi Raporu

MÜSİAD ve UTESAV'dan Sürdürülebilir Ekonomi Raporu

MÜSİAD ve UTESAV (Uluslararası Teknolojik Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Vakfı) tarafından hazırlanan “Tüketim Ekonomisinden Kanaat Ekonomisine Geçiş” başlıklı Sürdürülebilir Ekonomi Raporu, kamuoyuyla paylaşıldı. Rapor, israfı önleyerek kaynakların daha etkin kullanımını teşvik eden bir ekonomik modele geçişin gerekliliğini vurguluyor. Bu bağlamda, bireylerden şirketlere ve devlet kurumlarına kadar tüm ekonomik aktörlerin bu süreçteki rollerine dikkat çekilmektedir. Raporun değerlendirme toplantısına MÜSİAD Başkanı Mahmut Asmalı, UTESAV Mütevelli Heyeti Başkanı ve MÜSİAD Genel Başkan Vekili Ahmet Doğan Alperen, raporun editörü ve yazarı Prof. Dr. Nurullah Gür ile çok sayıda davetli katıldı.

Sürdürülebilir Kalkınma İçin Topyekûn Hareket

Sürdürülebilir Kalkınma İçin Topyekûn Hareket

UTESAV Başkanı Ahmet Doğan Alperen, konuşmasında dünyanın zenginleşmeye devam ettiğini, ancak kaynakların sınırlı olduğunu vurguladı. “Gerçek hayat, sosyal medyada sunulduğu gibi rahat ve konforlu değil. Çocuklarımıza daha yaşanabilir bir dünya bırakmak için hepimiz sorumluluk almalıyız.” dedi. Alperen, sosyal medyanın özellikle kapitalizmin tüketimi teşvik eden yapısının finansal krizleri ve çevresel tehditleri tetiklediğini belirterek, reklamlar ve sürekli maruz kalınan içeriklerin bilinçaltımızı etkilediğini ifade etti. Sürdürülebilir kalkınmanın sağlanması için bireylerin, şirketlerin ve devletin birlikte hareket etmesi gerektiğini vurguladı. Alperen, Kur’an-ı Kerim’de de buyurulduğu gibi, ‘Yiyiniz, içiniz, israf etmeyiniz. Aşırı tüketim, borçlanmayı tetikliyor ve kaynakların etkin kullanımını engelliyor.’ dedi. Gelecek nesillere daha sürdürülebilir bir dünya bırakmak amacıyla tasarruf bilincinin anaokulundan başlayarak eğitim süreci boyunca öğretilmesinin önemine dikkat çekti.

Tüketim Ekonomisinden Kanaat Ekonomisine Geçiş Şart

Tüketim Ekonomisinden Kanaat Ekonomisine Geçiş Şart

MÜSİAD Başkanı Mahmut Asmalı, toplantıdaki konuşmasında, raporun Türkiye ekonomisinin geleceği açısından kritik bir yol haritası sunduğunu belirtti. Aşırı tüketim ve kaynak israfının yalnızca ekonomik değil, çevresel felaketlere de yol açtığını vurguladı. Asmalı, “Tüketim ekonomisinden kanaat ekonomisine geçiş, hem bireyler hem şirketler hem de devlet açısından kaynakların etkin kullanımı ve tasarrufun sağlanması açısından hayati bir sorumluluktur.” dedi. Raporda yer alan bulgulara değinerek, dünya genelinde üretilen gıdaların %20’sinin israf edildiğini ve bu kaybın yıllık ekonomik değerinin 1 trilyon dolar olduğunu ifade etti. Asmalı, döngüsel ekonomiye geçişin reel sektör için önemli bir adım olduğunu belirterek, kaynak verimliliğinin artırılmasının şirketlerin maliyetlerini düşüreceğini ve çevresel etkilerini azaltacağını dile getirdi. Asmalı, “Döngüsel ekonomiye geçişin, küresel ekonomiye 4,5 trilyon dolar büyüme fırsatı sunacağı tahmin ediliyor. Şirketlerimiz, atık miktarını en aza indirmeli ve malzemelerin ekonomide mümkün olduğunca uzun süre kalmasını sağlamalıdır.” diye ekledi. Ayrıca, kamu harcamalarının etkin kullanımı konusunda devletin de sorumluluk alması gerektiğini vurguladı. “Devlet, israfı önlemek adına etkin politikalar geliştirmeli ancak aşırı kemer sıkma politikalarına yönelmeden dengeli bir bütçe yönetimi sağlamalıdır.”

Kaynakların Etkin Kullanımı Ekonominin Temel Sorunu

Kaynakların Etkin Kullanımı Ekonominin Temel Sorunu

Toplantıda konuşma gerçekleştiren raporun editörü, Prof. Dr. Nurullah Gür ise raporun teorik temellerine değinerek, dünya genelinde kaynakların insanların yaşamı için yeterli olmasına karşın açgözlülük ve verimsiz tüketim kararlarının bu kaynakları yetersiz hale getirdiğini ifade etti. “İktisat biliminde öğretilen sınırlı kaynaklar ve sınırsız ihtiyaçlar dengesini anlamak, ekonomik aktörlerin bilinçli kararlar alması için kritik öneme sahiptir.” dedi. Gür, aşırı borçlanmanın ve finansal krizlerin temel nedeninin de bu bilinçsiz tüketim eğilimi olduğunu belirtti. Sürdürülebilir kalkınmanın iki temel anahtarına vurgu yaparak, Ekonomiyi küçültmeden, sürdürülebilir büyümeyi ve kaynakların doğru kullanıldığı bir sistemi nasıl oluşturabiliriz, buna odaklanmamız gerekiyor.” dedi. Ayrıca, genç nesillere sabır ve güven duygusunu aşılamanın finansal gelişimi desteklemek açısından önemli olduğunu belirtti. Bugün borçlanma oranlarımız düşük seviyelerde olsa da uzun vadede finansal krizlere karşı daha dayanıklı bir ekonomi için gençlere tasarruf alışkanlıkları kazandırmalıyız.

Öncelikli Konu Tasarruf ve Etkin Kaynak Kullanımı

Öncelikli Konu Tasarruf ve Etkin Kaynak Kullanımı

Rapor, özellikle bireyler ve haneler düzeyinde aşırı tüketim eğilimlerinin ekonomi ve çevre üzerindeki olumsuz etkilerine değinmektedir. Dünyada üretilen gıdanın beşte birinin israf edildiği ve bu israfın sadece ekonomik değil, aynı zamanda çevresel bir felakete neden olduğu belirtiliyor. Raporun önerileri arasında gıda israfının azaltılması, akıllı ev teknolojilerinin yaygınlaştırılması ve enerji tüketiminin her kalemde daha kontrollü hale getirilmesi yer almaktadır. Ayrıca, reel sektörün de kaynak israfını önleyerek döngüsel ekonomi modeline geçmesi gerektiği vurgulanıyor. Şirketlerin atık yönetimi, enerji verimliliği ve geri dönüşüm gibi alanlarda adım atmaları hem maliyetleri azaltacak hem de çevresel etkileri en aza indirecektir. Rapor, döngüsel ekonomiye dayalı üretim süreçlerinin şirketlerin rekabet avantajını artıracağını ve bu alanda verilecek teşviklerin önemini vurgulamaktadır.

İstikrarlı ve Sürdürülebilir Bir Ekonomik Yapı

Devletin ekonomideki rolü de raporda detaylı olarak ele alınmaktadır. Kamu harcamalarının israfı önleyecek şekilde planlanması, yeşil ekonomi politikalarının uygulanması ve sosyal adaletin sağlanması konularında öneriler sunulmaktadır. Devletin tasarruf bilinciyle hareket etmesinin, ekonominin sürdürülebilirliği açısından kritik olduğuna dikkat çekilmektedir. Rapor, sürdürülebilir kalkınma için yeşil ekonominin hayati önem taşıdığına vurgu yapmaktadır. Şirketlerin ve devletin çevre dostu politikalar benimsemesi, enerji verimliliğini artırması ve karbon emisyonlarını azaltması gerekliliğinin altı çizilmektedir. Döngüsel ekonomi ve yeşil dönüşümün sadece çevre için değil, aynı zamanda ekonomik refah açısından da önemli fırsatlar sunduğu belirtilmektedir. Rapor kapsamında Türkiye’nin ekonomik büyümesini sürdürülebilir kılmak ve uzun vadede istikrarlı bir ekonomik yapı oluşturmak için israfın önlenmesi ve kaynakların etkin kullanılmasına yönelik politikaların hızla hayata geçirilmesi gerektiği savunulmaktadır. Tüketim alışkanlıklarının değişmesi, devletin etkin kamu harcamaları yapması ve şirketlerin döngüsel ekonomi modelini benimsemesi için gerekli adımların atılması, Türkiye’yi rekabetçi ve sürdürülebilir bir ekonomiye taşıyacağı ifade edilmektedir.

Spor

Türk Basketbolu İçin Kritik Hafta

Türk basketbolu için kritik bir haftaya giriyoruz! Takımların performansı, ligdeki rekabet ve milli takımın geleceği üzerine derinlemesine analizler. Bu haftayı kaçırmayın, basketbolseverler için önemli gelişmeler sizi bekliyor! […]

Spor

Wilfried Zaha’ya Şok Üstüne Şok!

Wilfried Zaha’nın futbol kariyerinde yaşadığı şok gelişmeleri keşfedin! Transfer söylentileri, sakatlıklar ve diğer sürpriz olaylarla dolu bu içerikte, Zaha’nın hayatındaki zorlukları ve başarıları ele alıyoruz. […]

Manşet

Çelikhan’da İlk Kar Yağışı

Çelikhan’da beklenen ilk kar yağışı sonunda gerçekleşti! Şehir beyaz örtüyle kaplanırken, kışın tadını çıkarmak isteyenler için muhteşem manzaralar ve keyifli aktiviteler sizleri bekliyor. Karın büyüsünü keşfedin! […]