Gıda Ürünlerindeki Taklit ve Tağşiş Sorunları Üzerine TESK’ten Açıklamalar
Tarım ve Orman Bakanlığı’nın gerçekleştirdiği denetimler sonucunda taklit ve tağşiş ürünlerin ifşa edilmesi, kamuoyunda büyük bir yankı uyandırmış durumda. Bu durum, sosyal medya üzerinden yapılan yorumlarla piyasada panik havası yaratmaktadır. Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, gıda ürünleri üzerine uzman olmayan kişilerin yaptığı yorumların tüketicileri olumsuz etkilediğine dikkat çekti.
TESK’ten Gıda Yorumlarına Tepki Geldi
Bendevi Palandöken, uzman olmayan kişilerin konu hakkında yorum yapmalarını eleştirerek, bu olumsuz yorumların esnafı ciddi şekilde zarara uğrattığını vurguladı. Palandöken, “Son denetimlerde gıda maddeleriyle ilgili olarak, işin ehli olmayan bireylerin açıklama yapması, vatandaşları gereksiz bir paniğe sevk ediyor. Ancak, zeytinyağı, ayçiçek yağı ve tereyağı gibi markalı ürünler, imal eden firmalar tarafından düzenli olarak analiz edilmekte ve bu analizler Tarım Bakanlığı laboratuvarlarında titizlikle incelenmektedir. Aynı zamanda Ticaret Bakanlığı da bu konuda hassasiyet göstermektedir. Ancak korsan ürünlerde bu tür olumsuzlukların daha fazla yaşanması, halkta gereksiz açıklamalara karşı bir duyarlılık oluşturuyor” şeklinde konuştu.
Sahte Etiketler Hakkında Endişeler Artıyor
Uzman olmayan kişilerin yaptığı açıklamaların kamuoyunu yanlış yönlendirdiğine değinen Palandöken, “Et ve süt ürünleri ile yağlar gibi herkesin tükettiği gıdalar hakkında, sahte etiketler nedeniyle insanlar son kullanma tarihleriyle ilgili büyük endişe duymaktadır” dedi.
Denetimlerde Milyonda Bir Rastlandı
Güven algısının bozulması nedeniyle birçok ürünün raflarda kaldığını ifade eden Palandöken, “Vatandaşlar, ellerindeki ürünlerle raflarda bulunan ürünlerin aynı olmadığına inanıyor ve bu durum, satışların neredeyse yarı yarıya düşmesine yol açmaktadır. Ancak esnaf, kendi yemediği bir ürünü bir başkasına sunamaz. Otokontrolü vatandaş yapmalıdır. Akşam karanlığında baklava, ekmek gibi ürünleri ben yerinden alıyorum. Organik vs. gibi pazarlama yöntemleriyle ürün satanlara itibar edilmemelidir. Ancak markası olan, her gün girdiğiniz dükkanlarda böyle bir şeyin olması mümkün değildir. Tabii ki bu denetimlerde milyonda bir rastlansa bile, Tarım Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı ve yerel yönetimler bu duruma müdahale etmekte ve gerekli cezaları uygulamaktadır. Bu iş yerlerinin Tarım Bakanlığı ile koordineli olarak ehil uzmanlar tarafından denetlenmesi en doğal süreç olmalıdır. Fakat zeytinyağında bu kadar çok sahte yağın karışması ya da tereyağında sahte ürünlerin bulunması sıkça yaşanmakta; ancak markalı ürünler her zaman çıkış noktasından nihai tüketiciye kadar denetimden geçmektedir” şeklinde konuştu.
“Gıdadaki Tağşişte Cezaların Artırılması Gerekiyor”
Denetimlerin düzenli ve periyodik olarak uzman kişiler tarafından yapılması gerektiğini vurgulayan Palandöken, “Halkın bu konuda duyarlı olması sevindirici. Ancak kaçak ürünleri korsan satıcılardan veya yerinden, köyünden getiriyoruz gibi söylemlerle almak cazip hale gelebiliyor. Çünkü bu ürünlerin tüketimi hızlı ve fiyatları oldukça uygun. Bu nedenle vatandaş bu tür ürünlere yönelebiliyor. Bu durumun önüne geçebilmek için, hem rafta hem de üretim aşamasında sıkı denetimlerin yapılması gerekmekte ve bu tür ürünleri satanların cezalarının artırılması ile markalarının kapatılması için çalışmalar yapılmalıdır. Vatandaş tereddüt ediyor; acaba aldığım ürün tağşiş edilmiş mi diye. Oysa her üründe böyle durumların yaşanması söz konusu değildir. İnsanları paniğe sokmakta veya yedikleri ürünler hakkında endişe duymalarına yol açmaktadır. Bu nedenle, yetkili ağızlardan, Bakanlıklardan, uzman kişilerden ve üniversitelerden araştırmaların sonuçlarının ilan edilmesi gerekmektedir. Tağşiş ürünler ise mutlaka imha edilmelidir” diye ekledi.
