Fitch Ratings, Türkiye’nin kredi notunu “B+” seviyesinden “BB-” seviyesine çıkararak not görünümünü durağan olarak belirledi. Bu karara ilişkin olarak Fitch Ratings’in baş analisti David Morales, AA muhabirinin sorularını yanıtladı. Morales, Türkiye’deki son genel seçimlerin ardından yaşanan politik değişimlerin, ülkenin kredi notu görünümünde iyileşmelere sebep olduğunu belirtti.
Morales, mevcut ekonomik programın siyasi iktidar tarafından desteklenmeye devam ettiğini vurguladı. Türkiye ekonomisindeki kırılganlıkların iyileşmeye başlamasıyla birlikte kredi notunda bir artış yaşandığını ifade eden Morales, uluslararası rezervlerin de arttığını ve bu yıl uluslararası rezervlerin yapısının ve seviyesinin iyileştiğini aktardı. Ayrıca, uluslararası rezervlerdeki bu iyileşmenin yanı sıra kur korumalı mevduat sistemindeki düşüşe dikkat çekti.
“Hükümet ve ekonomi otoritelerinin sıkı para politikasını sürdüreceğine dair güvenimiz artmış durumda. Bu yıl gayrisafi yurt içi hasılanın (GSYH) yüzde 5’ine yakın olan bütçe açığının, önümüzdeki yıl yüzde 3 civarında konsolide edileceğine inanıyoruz. Ayrıca, gelir politikalarının Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) enflasyonu düşürme süreciyle daha uyumlu olacağını öngörüyoruz. Bu durum, Türkiye’nin karşılaştığı en büyük zorluk olan enflasyonu sürdürülebilir bir seviyede tutmak açısından kritik. Enflasyon, sürdürülebilir bir patikada ilerlemiyor ve 2021’deki para politikasındaki gevşeme öncesi seviyelere dönmezse, Türkiye için kırılganlıklar devam edecektir.” diye konuştu.
2025’te Büyüme Modeli Değişecek
Morales, Türkiye’de bu yıl sonu itibarıyla enflasyonun yüzde 43 ve gelecek yıl sonunda yüzde 21’e gerilemesini beklediklerini vurguladı. Aylık enflasyon baskılarının yavaşladığını belirten Morales, “Aylık enflasyon baskıları azaldıkça, piyasa enflasyon beklentilerini buna göre ayarlayacaktır. Ancak hanehalkı ve firmaların enflasyon beklentilerindeki düşüşün daha yavaş gerçekleşmesini öngörüyoruz. Bu düşüş önemli ancak zaman alabilir.” dedi.
Morales, “Enflasyonun 2025 yılı sonuna kadar yüzde 21 seviyesine gerileyeceğini düşündüğümüzde, bu durum para politikasında kademeli bir gevşeme gerektirecek. Enflasyon beklentileri iyileşecek, ancak bu beklentilerin uyumlu bir şekilde düşmesi ve dolarizasyondaki azalmanın devam etmesi için para politikasının sıkı kalması gerekecek. Bu açıdan, 2025’in ilk çeyreğinde para politikasında kademeli bir gevşeme bekliyoruz.” ifadelerini kullandı. Türkiye ekonomisinde bu yıl için yüzde 3,5 ve 2025’te yüzde 2,8 gibi görece düşük bir büyüme öngördüklerini dile getiren Morales, bu büyüme seviyesinin enflasyon beklentilerindeki dengeleme sürecini destekleyeceğini açıkladı.
Mali Politika ve Enflasyon İlişkisi
Morales, hükümetin iç talep ve dış faktörlerle desteklenen dengeli bir büyüme sağlama çabasında olduğunu ifade ederek, “Bu büyümenin öngörülebilir ve güvenilir bir politika çerçevesiyle desteklenmesi bekleniyor. Bu bağlamda, 2025 yılı, ekonominin iç talep ve tüketim odaklı bir modelden net ihracat destekli bir büyüme modeline doğru yeniden dengelenmeye devam edeceği bir dönem olacak ve enflasyon yüksek kalmaya devam edecektir. Bu durum, dengelenme sürecinin bir bileşeni olacaktır.” şeklinde konuştu.
Mali politikanın dezenflasyon sürecine etkisini de değerlendiren Morales, “Haziran 2023’teki politika değişikliğinden sonra, maliye politikası vergi önlemleri aracılığıyla bütçe açığını azaltmak için devreye girdi. Ancak mali açığı 2023 için öngörülenin altına indirmeyi başardı. Bu yıl maliye politikasının, para politikasındaki sıkılaşmaya önemli bir katkı sağladığını düşünmüyoruz. Yılın ilk yarısında gördüğümüz iç talep direncini, asgari ücret artışı ve maliye politikası ile açıklıyoruz. Hükümetin maliye politikası kapsamında son dönemde aldığı tedbirler göz önüne alındığında, önümüzdeki yıl yüzde 2’ye yakın mali konsolidasyonun enflasyondaki düşüş sürecine katkıda bulunacağını öngörüyoruz. İyileştirilmiş mali politika tutarlılığının 2025’te mevcut olmasını bekliyoruz ve bu bizim temel noktamızdır.” dedi.
Morales, yerli ve yabancı yatırımcıların, mevcut politika duruşunun devam edeceği ve politika geri dönüşü risklerinin azalmasına dair daha fazla kanıt görmek isteyebileceğini, ayrıca enflasyon beklentilerinin yeniden çıpalanmasının ve para politikasının güvenilirliğinin tesis edilmesinin zaman alacağını sözlerine ekledi. Fitch’in cuma günkü açıklamasında, pozitif reel faiz oranlarının, düşük cari hesap açığı ve döviz korumalı mevduatlardaki kademeli düşüşün dış tamponlardaki iyileşmenin kalıcılığını destekleyeceği belirtilmişti. Rezervlerin bu yıl sonunda 158 milyar dolara, 2025 sonunda 165 milyar dolara yükselmesi öngörülüyor. Kredi derecelendirme kuruluşu, bu yıl mart ayında da Türkiye’nin kredi notunu “B”den “B+”ya yükseltirken, not görünümünü “durağan”dan “pozitif”e çıkarmıştı.
KAYNAK: AA