Suriyeli Kardeşlerinin Esad Rejimi Tarafından İşkenceyle Öldürüldüğünü Söyledi

Hatay’da Suriyeli Naver İsmail’in Kardeş Drama: Sednaya Cezaevi ve İşkence Gerçekleri

Hatay’ın Reyhanlı ilçesinde yaşayan Suriyeli Naver İsmail (41), Suriye’deki iç karışıklıklar sonucu yaşadığı derin acıları ve kayıplarını içten bir dille anlattı. Ağabeyi ve kardeşi, Esad rejimi tarafından tutuklanarak Sednaya Cezaevi‘nde ağır işkencelere maruz kaldı. Bu süreçte yaşananlar, sadece Naver İsmail için değil, birçok Suriyeli aile için acı bir gerçeği gözler önüne seriyor.

2011 ve 2012 Yılları: Kayıpların Başlangıcı

Naver İsmail, kardeşlerinin tutuklanma hikayesini anlatırken, 2011 yılında ağabeyi Samet’in (44) Lazkiye‘de, 2012 yılında ise kardeşi Usame’nin (36) özgürlük eylemlerine katıldığı için rejim tarafından tutuklandığını belirtti. Bu tutuklamalar, ailenin hayatında geri dönülemez bir dönüm noktası oldu. Naver, “Uzun bir süre ağabeyimin ve kardeşimin nerede olduğunu bile bilemedik,” diyerek o günlerin zorluğunu ifade etti.

İşkence ve Ölüm Belgeleri

İsmail, tutuklandıktan yaklaşık 1,5 yıl sonra kardeşlerinin Adra Cezaevi‘nde bulunduklarını, ardından ise tanınmış işkence merkezi olan Sednaya Cezaevi‘ne nakledildiklerini öğrendi. “Annem birkaç kez Sednaya Cezaevi’nde ağabeyimle çok kısa süre görüşebildi. Her seferinde, onun sağlık durumunun kötüye gittiğine tanıklık etti,” diyen İsmail, işkencelerin boyutunu gözler önüne serdi. Ağabeyi Samet, 2015 yılında öldüğüne dair bir belge aldı, kardeşi Usame ise 2013’te ölüm belgesiyle nüfus kaydından silindi.

Cenazelerin Teslim Edilmemesi

Naver İsmail, kardeşlerinin cenazelerini bile teslim alamadıklarını vurguladı. “Bize sadece ölüm belgeleri ulaştı. Cenazeleri bile teslim edilmedi,” diyerek yaşadığı derin acıyı dile getirdi. Suriye’de özgürlük mücadelesi veren tutuklulara ulaştıklarında, kardeşlerini tanıyan kimsenin olmadığını sözlerine ekledi. “Artık, onların öldüğüne kanaat getirdik,” dedi.

Türkiye’deki Yaşam ve Dönüş Hazırlıkları

İsmail, Türkiye’de yaşadıkları için şükrettiklerini ifade etti ve “Türkiye’den memnunuz, halkından, devletinden ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan memnunuz. Allah razı olsun, bize insanlık yaptınız,” diyerek hissettiklerini paylaştı. Ancak, en kısa sürede işlerini toparlayıp Suriye‘ye dönmek için hazırlıklara başladığını belirtti. “Kurduğumuz işimizi, düzenimizi ayarlayıp, toparlanacağız ve gideceğiz,” ifadeleriyle, ülkesine olan özlemini dile getirdi.

Suriye’nin Geleceği ve Özgürlük Mücadelesi

Suriye’de yaşanan iç çatışmalar, birçok ailenin hayatını derinden etkiledi. Naver İsmail gibi aileler, kaybettikleri yakınları için adalet arayışında. Sednaya Cezaevi, işkence ve kayıpların simgesi haline geldi. Bu durum, sadece bireysel değil, toplumsal bir travma oluşturdu. Suriye’nin geleceği, özgürlük mücadelesinin nasıl şekilleneceğine bağlı olarak belirsizliğini koruyor.

Toplumsal Destek ve Farkındalık

Suriye’deki iç savaşın sona ermesi ve insanların güvenli bir yaşam sürmesi için uluslararası topluma büyük görevler düşmektedir. Naver İsmail’in hikayesi, Suriye’deki insan hakları ihlallerini ve yaşanan dramı gözler önüne seriyor. Bu tür hikayeleri duyurmak, toplumsal farkındalığı artırmak açısından büyük önem taşıyor. İnsanlık onuru için mücadele edenlerin sesi olmak, herkesin sorumluluğudur.

Naver İsmail’in Mesajı

Naver İsmail, halkına ve geleceğine olan inancını koruyor. “Suriye özgürlüğüne kavuşunca, herkesin acıları dinmeye başlayacak,” diyerek umut dolu bir mesaj veriyor. Bu umut, sadece Naver İsmail için değil, tüm Suriyeliler için bir ışık kaynağı. Adalet ve özgürlük, herkesin hakkıdır ve bu haklar için mücadele devam etmelidir.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın