Şam’daki Yaşam: Savaşın Gölgesinde Umut Arayışı
Şam’da, Beşar Esed rejimi ve müttefiklerinin yarattığı yıkımın izleri her köşe başında kendini gösteriyor. Suriyeliler, harabeye dönen mahallelerinde hayata tutunmaya çalışırken, hüzünle karışık bir sevinç içinde gelecek için umut besliyorlar. Doğu Guta bölgesindeki Harasta ve Cobar mahallelerine girdiğinizde, savaşın acı izleri hemen gözlerinizi kamaştırıyor. Suriye’deki Baas rejiminin 61 yıllık yönetiminin sonlandırılması için verilen savaşta, Suriyelilerin ödedikleri ağır bedel açıkça görülmekte.
Yıkımın İçindeki Hayalet Şehirler
Mahallelerin görüntüleri, kıyamet senaryolarını andırıyor. Yıkılmış, bazı cepheleri yerle bir olmuş bu yerler artık adeta birer hayalet kasabaya dönüşmüş durumda. Esed rejimi ve bölgesel müttefikleri tarafından kullanılan varil bombaları, havan ve top mermileri, bölgedeki açık arazilerde hala duruyor. Savaştan kaçarak başka bölgelere sığınmış Suriyeliler, kamyonetlerine yükledikleri eşyalarıyla evlerine dönmeye çalışıyorlar. Ancak, bölge sakinleri, rejim askerlerinin evlerdeki her şeyi yağmaladığını, mermerlerden kablolara, mobilyalardan inşaat malzemelerine kadar her şeyi çaldıklarını anlatıyorlar.
Cobar Mahallesi’nde Nüfus Kaybı
Cobar Mahallesi’nde, yıkımın artmasıyla birlikte, beldenin 300 bine varan nüfusunun neredeyse tamamının burayı terk ettiği anlaşılmakta. Hayalet kasabaya dönen mahallenin ara sokaklarında nadiren bir araba görünmekte. Suriyeliler, evlerinin durumunu görmek için geldiklerini belirtirken, Harasta Mahallesi’nde de nüfusun 250 bin kadar olduğunu, şu an sadece 10 bin kadar insanın yaşadığını öğreniyoruz.
Umm Vefa’nın Hikayesi
Yıkıntıların arasında yaşamını sürdürmeye çalışan beş çocuk annesi Umm Vefa (60), 2012’de bölgeden başka bir yere sığındığını ancak 2019’da tekrar döndüğünü ifade ediyor. Umm Vefa, Esed askerlerinin 2012’de 30 yaşındaki oğlunu bir kontrol noktasında alıkoyduğunu ve o günden beri akıbetini öğrenemediğini gözyaşları içinde anlatıyor. Rejim iktidardayken her seferinde kapılardan eli boş çevrildiğini belirten Umm Vefa, “Suriyelileri bir tek Türkiye aldı ve bağrına bastı” diyor.
Türkiye’nin Suriyelilere Desteği
Umm Vefa, dünya ülkelerinin genç Suriyelileri almasının nedeninin onları çalıştırmak istemeleri olduğunu ifade ederken, Türkiye’nin Suriyelileri bağrına basan tek ülke olduğunu vurguluyor. “Suriye halkı Türkiye’yi ve Türk halkını seviyor. Yeğenlerim hala Türkiye’de, Türk halkını seviyorlar. Türk halkı acılarımızı paylaştı” şeklinde duygularını dile getiriyor.
Geçmişin İzleri ve Gelecek Umutları
Umm Vefa, 2019’da bölgeye döndükten sonra rejim askerlerinin kendisini kontrol noktasında durdurduğunda “Esed’in Gazze’sine gitti” yanıtını verdiğini anlatıyor. Yıkım ve harabenin ortasında hala umutlu olup olmadığı sorulduğunda, “Şu hale bak ama olsun, ben yüz yıl daha burada yaşamaya razıyım. Adaletsizlik bitiyor. Gençler dönecek, bu ülkenin evlatları her şeyi yeniden inşa edecek” diyor.
Umm Vefa’nın Duyguları ve Geçmişin Acıları
Umm Vefa, ekmek almak için 5 saat beklediklerini, ancak şimdi sadece 10 dakikada ekmek alabildiklerini belirtiyor. Bu durum, kurtuluşlarının ilk gününden itibaren yaşanan bir değişim olarak değerlendiriliyor. Eskiden bir yere giderken otobüsten indirilip çantalarının Esed askerlerince aranmasından tiksindiğini hatırlatan Umm Vefa, kendi vatanlarında yabancı gibi muamele gördüklerini, korku ve teröre maruz kaldıklarını vurguluyor.
Yeni Bir Başlangıç İçin Umut
Umm Vefa, dünyanın kendilerini “hukuksuzluğu” sona erdirdikleri için tebrik etmesi gerektiğini ifade ediyor. Suriye’de sürgünde hapsolmuş bir hayat yaşarken, özgürlüğe kavuştuklarını belirtiyor. Genç Suriyeli Hamid Hüseyin (19) de anne ve babasıyla 2019’da Harasta Mahallesi’ne dönenler arasında. Hüseyin, elektriğin sadece haftada bir resmi ziyaret için geldiğini esprili bir dille aktarıyor. Rejimin kendilerine karşı yürüttüğü savaşın çocukluğunu elinden aldığını belirten Hüseyin, eğitimini tamamlamak ve inşaat mühendisi olmak istediğini, mahallesini, ülkesini ve geleceğini yeniden inşa etmeyi arzuladığını dile getiriyor.
İlk yorum yapan olun