Küresel Isınma ve İklim Değişikliği: Neden 1,5°C Hedefi Hayati?
Küresel ısınma, dünyanın karşı karşıya olduğu en kritik sorunlardan biridir. İklim bilimcileri, sıcaklıkların sanayi öncesi seviyelere göre 1,5°C’ye kadar yükselmesinin, gezegenimiz için kaçınılmaz tehlikeleri beraberinde getireceğini vurgulamaktadır. Bu nedenle, dünya genelinde 200’den fazla ülke, sıcaklık artışını bu seviyenin altında tutma taahhüdünde bulunmuştur.
1,5°C Hedefinin Önemi
Bilim insanları, her 0,1°C’lik sıcaklık artışının, daha uzun süreli sıcak hava dalgaları, yoğun fırtınalar ve orman yangınları gibi tehlikeleri artırdığını belirtmektedir. 2°C‘lik bir sıcaklık artışına yaklaşıldıkça, bu etkilerin çok daha aşırı hale geleceği yönünde güçlü kanıtlar bulunmaktadır. Dolayısıyla, 1,5°C hedefi, hayatımızı korumak için kritik bir öneme sahiptir.
Paris Anlaşması Nedir?
2015 yılında, dünya liderleri Paris Anlaşması ile küresel sıcaklıkların sanayi öncesi seviyelerin 1,5°C üzerine çıkmasını önlemeye yönelik taahhütlerde bulunmuşlardır. Bu anlaşma, neredeyse tüm dünya ülkelerinin sera gazı emisyonlarını azaltma çabalarını içermektedir. Anlaşma, 12 Aralık 2015 tarihinde Fransa’nın başkenti Paris’te kabul edilmiştir ve 4 Kasım 2016’da yürürlüğe girmiştir.
Paris Anlaşması’nın Maddeleri
Anlaşmada, 1,5°C hedefinin genellikle tek bir yıldan ziyade 20 yıllık ortalama olarak ele alındığı kabul edilmektedir. Bu durum, 2024 yılının sanayi öncesi döneme göre 1,5°C’den daha sıcak olmasının, Paris Anlaşması eşiğinin henüz aşıldığı anlamına gelmediğini göstermektedir.
Ülkelerin İklim Taahhütleri
Dünya liderleri, her yıl düzenlenen COP zirvelerinde iklim taahhütlerini gözden geçirmektedir. 2015 yılından bu yana yapılan tüm COP toplantılarında, ülkelerin Paris Anlaşması çerçevesinde verdikleri sözlerin ne ölçüde yerine getirildiği takip edilmektedir. Ancak mevcut iklim planları, dünyanın 2100 yılına kadar yaklaşık 2,6°C ile 2,8°C ısınacağını öngörmektedir. Bu durumda, ülkelerin hedeflerine ulaşabilmesi için daha fazla politika geliştirmesi gerekecektir.
Yoksul Ülkeler İçin Paris Anlaşması’nın Getirdikleri
Paris Anlaşması, zengin ülkelerin gelişmekte olan ülkelere, iklim değişikliğinin etkileriyle başa çıkmalarına yardımcı olmak için 2020 yılına kadar yılda 100 milyar dolar sağlamalarını taahhüt etmiştir. OECD verilerine göre, 2020 yılında toplamda yalnızca 83,3 milyar dolar toplanmıştır. Ancak 2022 yılında bu hedefe ulaşılmıştır. 2023 yılında ise ülkeler, iklim değişikliğinin etkilerinden kurtulmaları için kayıp ve zararlar için bir fon kurulması konusunda anlaşmaya varmıştır.
2023 COP28 ve COP29 Zirvelerinin Önemi
2023 Aralık ayında gerçekleştirilen COP28 zirvesinde, ülkeler fosil yakıtlardan uzaklaşmayı kabul etmişlerdir. Ancak, Kasım 2024’teki COP29 zirvesinde önemli bir ilerleme kaydedilememiştir. Kanada, Yeni Zelanda ve bazı ada devletleri, varılan anlaşmanın yetersiz olduğunu ve önceki taahhütleri zayıflattığını belirtmişlerdir.
Gelecekte Ne Olacak?
Gelişmekte olan ülkeler, 2035 yılına kadar zengin ülkelerden yılda 1,3 trilyon dolar toplanmasını öngörmektedir. Ancak, bu rakamın yetersiz olduğu belirtilmektedir. 300 milyar dolarlık hedef, birçok ülke tarafından “önemsiz bir meblağ” olarak değerlendirilmiştir. Bu durum, iklim değişikliğiyle mücadelede daha fazla kaynak ve destek gerektiğini ortaya koymaktadır.
Sonuç
Küresel ısınma ve iklim değişikliği, yalnızca çevresel değil, aynı zamanda sosyal ve ekonomik etkileri de beraberinde getiren karmaşık bir sorundur. Bu nedenle, uluslararası iş birliği ve kararlılık, 1,5°C hedefini korumak için kritik öneme sahiptir. Tüm ülkelerin, bu hedefe ulaşmak için daha fazla çaba göstermesi gerektiği aşikardır.
İlk yorum yapan olun