Bakan Şimşek’in Açıklamalarından Önemli Noktalar
Son bir yıl içerisinde, Türkiye’nin ekonomik görünümünde geçmişte benzeri görülmemiş bir yoğunluk yaşandı. Hem uluslararası arenada ülkemizin programının tanıtımı hem de içerideki ekonomik gelişmeler açısından hareketli bir dönem geçiriyoruz. Bu iki boyutlu yoğunluk, hem yurtdışında hem de yurtiçinde çeşitli etkileşimlerle dolu.
Cari Açığı Önemli Ölçüde Azalttık
Bakan Şimşek, ülke ekonomisinin dış kırılganlığını azaltmanın birincil önceliklerinden biri olduğunu vurguladı. Geçen yılın Mayıs ayı itibarıyla 57 milyar dolara ulaşan cari açığımızı, bu yıl 19 milyar dolar seviyesine indirmeyi başardık. Bu, ülke ekonomisi için oldukça önemli bir kazanım. Ayrıca, uluslararası rezervlerimiz de 147 milyar dolara çıkmış durumda ve bu rakamın 153 milyar doları aşması bekleniyor. Net rezervlerimiz ise 78 milyar dolara kadar iyileşti. Cuma günü itibarıyla kaydedilen yaklaşık 90 milyar dolarlık iyileşme, ülkemizin kırılganlığını önemli ölçüde azaltmış durumda.
Risk Primindeki Düşüş
Ülkemizin risk priminin geçen yıl Mayıs ayında 700 baz puanın üzerine çıktığını belirten Bakan, şu an itibarıyla bu rakamın 270’in altına düştüğünü açıkladı. Risk primindeki bu düşüş, Türkiye’nin benzer ülkelerle karşılaştırıldığında daha iyi bir performans sergilediğinin bir göstergesi. Dış borçlanma maliyetlerimizde de bir azalma söz konusu. Hem dış kaynağa erişim arttı hem de uzun vadeli kaynaklar sağlanmaya başladı. Bankaların, en son 2016-2017 yıllarında sermaye benzeri kaynak bulabildiği hatırlatıldı.
Türkiye Gri Listeden Çıktı
Türkiye’nin gri listeden çıkmasının önemli bir kazanım olduğunu belirten Bakan, bu durumun uluslararası arenada ülkenin itibarını artırdığını ifade etti. Gri listedeki ülkelerin vatandaşları ve şirketlerine yönelik özel inceleme süreçleri bulunuyor. Türkiye’nin bu listeden çıkması, dış kırılganlığımızı azaltan ve dayanıklılığımızı artıran unsurlar arasında yer alıyor. Ayrıca, enflasyonun kontrolden çıkmasını engelleme çabalarımız da sürüyor.
Bütçe Açığı Yönetimi
Bakan Şimşek, Türkiye’nin geçtiğimiz yıl meydana gelen büyük deprem felaketinin yanı sıra, başka olumsuz faktörlerle de karşı karşıya kaldığını dile getirdi. Bu koşullarda ciddi bir bütçe açığı ile mücadele etmek zorunda kalındı. Bütçe açığını %5.2 seviyesinde tutmayı başardık. Eğer bu açığı bankacılık sektöründen finanse etmeye çalışsaydık, reel sektöre kaynak kalmayacaktı. Ancak aldığımız tedbirlerle bu durumu kontrol altına almayı başardık.
İlk yorum yapan olun