Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu’nun Açıklamaları
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Avrasya’nın tek sivil havacılık platformu olan İstanbul AirShow 2024 Uluslararası Sivil Havacılık Fuarı’nın açılış töreninde önemli açıklamalarda bulundu. Uraloğlu, zamanın geri döndürülemez, depolanamaz ve durdurulamaz bir kaynak olduğunu vurguladı. İnsanların, internet üzerinden bir video ya da sayfa açmak istediklerinde bunun saniyeler içinde gerçekleşmesini beklediğini belirten Uraloğlu, e-ticaret ile alışveriş yaparken kargonun ertesi gün eline ulaşmasını umduğunu ifade etti. Ayrıca, hastanede, bankada ya da devlet dairelerinde sıra beklemek istemediğini de dile getirdi. Ulaşımla ilgili olarak, insanlar A noktasından B noktasına en hızlı, güvenli ve konforlu bir şekilde nasıl varacaklarını sorguladıklarını söyledi. Havalimanı olan yerlerde uçak bileti aradıklarını, yüksek hızlı tren olup olmadığını kontrol ettiklerini ve yolların kalitesine önem verdiklerini vurguladı. Özetle, ulaşılabilirlik ve hızın, yaşadığımız çağda hayatın her alanına büyük bir etki yaptığını belirtti.
“Yüksek Hızlı Trenlerle 91 Milyon Yolcu Taşıdık”
Bakan Uraloğlu, Türkiye’nin vatandaşların taleplerine cevap veren bir ülke haline geldiğini ifade ederek, “Son 22 yılda Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde başlattığımız ulaştırma hamleleriyle ülkemizi büyük bir sıçrama yaptık. 2002 yılında toplam araç sayımız yaklaşık 8,5 milyon ve bölünmüş yol uzunluğumuz 6 bin 101 kilometre iken, ortalama seyahat hızımız saatte 40 kilometreydi. Bugün, araç sayımız 30 milyonu geçmesine rağmen ortalama seyahat hızımız yaklaşık 90 kilometreye ulaşmış durumda. Bu başarıyı, bölünmüş yol uzunluğumuzu yaklaşık 30 bin kilometreye çıkararak sağladık. Yüksek hızlı trenler ile bugüne kadar yaklaşık 91 milyon yolcu taşıdık. Havacılıkta da, dünyada en hızlı gelişim gösteren ülkelerden biri olarak önemli bir atılım yaptık. Çünkü uluslararası düzeyde ekonomik işbirlikleri ve dış ticaretin gelişimi için en hızlı, güvenli ve konforlu ulaşım yolunun havayolu olduğunu biliyoruz. Bugün burada yalnızca havacılık ve uzay sektörünün geleceği için değil, ülkelerimizin ekonomik ve sosyo-kültürel geleceği için de bir araya geldik.” şeklinde konuştu.
“Havayolu Ulaşımı Kazan-Kazan Devrinin Dinamosu”
Bakan Uraloğlu, modern ekonomilerin çok uluslu üretim, ülkelerarası finansal akımlar ve uluslararası ticaret hacminin büyüklüğü ile karakterize olduğunu ifade ederek, “Kapılarını kapatan, dünyadaki gelişmelere uzaktan bakan ve dost edinmeyen ülkelerin bugünün dünyasında yeri yok. Devir artık kazan-kazan devri. Havayolu ulaşımı, bu kazan-kazan devrinin en önemli dinamosu. Bu nedenle, dünya genelinde hava ulaşımına verilen önem, diğer ulaşım modlarına göre çok daha hızlı bir şekilde artmaktadır.” dedi.
THY, Şili’ye İlk Kez Sefer Gerçekleştirecek
Bakan Uraloğlu, Türkiye’nin Asya ve Avrupa arasında doğal bir köprü olduğunu, aynı zamanda Kafkas ülkeleri ve Orta Asya’dan Afrika’ya uzanan koridorun da tam ortasında yer aldığını belirtti. “4 saatlik uçuş süresiyle 1,4 milyar insanın yaşadığı 67 ülkenin merkezindeyiz. Gökyüzünde kurduğumuz köprülerle havacılık alanında Avrasya bölgesinde lider bir küresel havacılık merkezi haline geldik. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde ‘dünyada ulaşamadığımız hiçbir nokta kalmayacak’ hedefiyle hareket ederek, ülkemizi dünyanın en geniş uçuş ağına sahip ülkelerden biri haline getirdik. Hava Ulaştırma Anlaşmamız bulunan ülke sayısını 81’den 173’e yükselttik. Böylece dış hatlarda 50 ülkede 60 noktaya uçuş gerçekleştirirken, uçuş ağımıza 286 yeni nokta ekleyerek 131 ülkede 347 noktaya ulaştık. Bu sayıyı artırmak için yeni çalışmalarımız devam ediyor. Uzun süredir yaptığımız görüşmeler sonucunda, Şili’nin başkenti Santiago’ya 18 Aralık 2024 itibarıyla THY ile İstanbul-Sao Paulo (Brezilya)-Santiago hattında haftada 4 frekans seferlere başlamayı planlıyoruz. Böylece, THY Şili’ye ilk kez sefer düzenlemiş olacak. Ayrıca, THY’nin 4 Aralık 2024 itibarıyla İstanbul-Kuala Lumpur-Sydney hattında seferlere başlamasını da öngörüyoruz. Bu yıl başlanan Melbourne seferlerinin ardından Sydney, Avustralya kıtasında açacağımız ikinci yeni nokta olacak. Böylelikle, bu yılın sonunda dış hatlardaki uçuş nokta sayımızı 349’a çıkarmayı hedefliyoruz.” diye konuştu.
Her 1,5 Yılda Bir Havalimanı Yapıldı
Bakan Uraloğlu, iç hatlardaki aktif havalimanı sayısının 26’dan en son 10 Ağustos’ta hizmete açılan Çukurova Uluslararası Havalimanı ile 58’e yükseldiğini anımsatarak, “Dile kolay, her 1,5 yılda bir havalimanı yapmışız. Çukurova Uluslararası Havalimanı, hem bölgemizin hem de ülkemizin havacılık alanında uluslararası bir aktarma merkezi olması adına önemli bir yatırım oldu. Bu havalimanı ile birlikte ülkemizin geleceğe açılan kanatları daha da büyüdü. 2018 yılında hizmete açtığımız İstanbul Havalimanı ile de bugün ülkemiz ve İstanbul, dünyanın en büyük küresel transit merkezlerinden biri haline geldi. Avrupa’nın en yoğun havalimanı olarak yıllardır sahip olduğu birinciliği sürdürmeye devam ediyor.” dedi.
“En Geç Yıl Sonunda TÜRKSAT 6A’yı Devreye Alacağız”
Bakan Uraloğlu, sivil havacılık alanındaki başarıları hayata geçirirken, aynı dönemde yerli ve milli havacılık ve uzay teknolojilerini geliştirerek Türkiye’nin bu alanlarda uluslararası arenada önemli bir aktör haline geldiğini vurguladı. “Bugün kendi yakın yörünge, gözlem ya da haberleşme uydularını geliştiren ve üreten bir ülkeyiz. En önemli projelerimizden biri, hiç şüphesiz ilk yerli ve milli haberleşme uydumuz TÜRKSAT 6A’dır. Uydumuzu Temmuz ayında uzaya başarıyla fırlattık ve test sürecine başladık. İnşallah en geç yıl sonunda uydumuzu devreye alacağız. Türkiye, TÜRKSAT 6A’dan edindiği tecrübelerle bölgesindeki ülkeler için haberleşme uydusu üretim merkezi haline geldi. TÜRKSAT 6A’nın üretimi ile ülkemiz, haberleşme uydusu üreten ilk 11 ülke arasında yerini aldı ve uydu ihracatçısı konumuna yükseldi.” şeklinde konuştu.
“Türkiye, Avrasya’daki Havacılık ve Havalimanı Sanayii İçin Önemli Bir Lider Rol Üstlenmektedir”
Bakan Uraloğlu, hava savunma sanayisinde de dünya güç dengelerini değiştiren, muharebe alanında çığır açan teknolojilere imza attıklarını belirtti. “2000’li yılların başında İHA’ları kimse bilmezken, ilk milli uçuş bilgisayarını geliştirdik. Savunma Sanayii Başkanlığı’nın liderliğinde yürütülen çalışmalar neticesinde; 2007’de Bayraktar Mini İHA, 2010’da Anka, 2014’te dünyaya nam salmış Bayraktar TB2 ve 2019’da Akıncı’yı geliştirdik. 2022’de Bayraktar Kızılelma’yı ve son olarak 5’inci nesil çok rollü savaş uçağı olan KAAN’ı gökyüzünde görmekle birlikte, bunlar gibi nice başarıya imza attık. Sivil havacılık sektörü ile havacılık ve uzay teknolojileri alanında çağ atlatan tüm bu projelerle birlikte; Türkiye, Avrasya’daki havacılık ve havalimanı sanayii için önemli bir lider rol üstlenmektedir.” dedi.
İstanbul Airshow’un Önemi
Bakan Uraloğlu, havacılık sanayinin sivil yönüne odaklanan ve tüm paydaşları bir araya getirerek uluslararası entegrasyona hizmet eden İstanbul Airshow’un önemine vurgu yaparak, “Yerel ve küresel düzeydeki şirketler arasında yeni ortaklıklar ve iş birlikleri kurulmasına vesile olarak sektörün daha da büyümesine katkı sağlayacağını düşünüyorum. Bu tür etkinlikler, birbirine uzak coğrafyalarda olsa dahi ülkelerimiz arasında yapacağımız iş birlikleri ile uzakları yakın, ülkelerimizi komşu kapısı haline getirecektir. Bugün bu birliktelik vesilesiyle yeni ortaklıklar, yeni pazarlar ve iş imkânları aralanacak. Ticaretimiz artacak, sosyal ve kültürel ilişkilerimiz hızlanacak, böylece ülkelerimiz arasında yeni bir dönemi başlatacağız. Bizler, Türkiye olarak tüm dünyayı sarmak istiyoruz ve Türkiye’nin parlak geleceğine sizleri de ortak etmek, sizlerle güçlü ortaklıklar kurmak arzusundayız.” sözleriyle konuşmasını tamamladı.