İGA İstanbul Havalimanı’nın Ekonomik Katkıları
İGA İstanbul Havalimanı’nın Üst Yöneticisi (CEO) Selahattin Bilgen, 2023 yılı itibarıyla havalimanının Türkiye ekonomisine doğrudan ve dolaylı olarak sağladığı katkının 24,2 milyar dolar olduğunu ve bu rakamın ülkenin milli gelirinin yüzde 2,2’sine tekabül ettiğini vurguladı. Bu açıklama, “İGA İstanbul Havalimanı Ekonomik Etki Analizi” başlıklı raporun sonuçlarının paylaşıldığı basın toplantısında yapıldı. Toplantıda, Bilgen, İGA İstanbul Havalimanı’nın, pandemi sonrası eski performansına ulaşabilen dünya genelindeki ender uluslararası havalimanlarından biri olduğunu belirterek, hızlı büyüme trendini sürdürdüğünü ifade etti.
Salgın Sürecinde Operasyonel Başarı
Bilgen, salgın dönemini başarılı bir şekilde geçirdiklerini ve Avrupa’daki büyük havalimanları arasında 2019’daki trafik rakamlarına en erken ulaşan havalimanının İGA İstanbul Havalimanı olduğunu söyledi. Bilgen, yatırım planlamalarını salgın döneminde beklemeye almadıklarını belirterek, şunları ekledi:
- “Üçüncü pistimizi salgının ortasında, 2020 yılında açtık. Yatırımlara devam etmek, kapasitemizi korumak ve geleceğe hazır olmak, bizi salgın sonrasına çok iyi bir şekilde hazırladı ve rakiplerimizin önünde olmamızı sağladı.”
- “Devlet desteğiyle çalışanlarımızı istihdam etmeye devam ettik. Havacılık sektöründe birçok şirket, çalışanlarıyla yollarını ayırırken, biz ekiplerimizi korumaya devam ettik.”
- “Avrupa’nın birçok havalimanında operasyonel sorunlar yaşandı; bagajları alamayanlar, iptal edilen seferler oldu. Ancak İstanbul Havalimanı bu sorunları yaşamaktan kaçındı ve bu da pazar payımızı artırmamıza önemli bir avantaj sağladı.”
2023 Ekonomik Katkılar ve Gelecek Projeksiyonları
Bilgen, 2023 yılı itibarıyla İGA İstanbul Havalimanı’nın Türkiye ekonomisine sağladığı 24,2 milyar dolarlık katkının yanı sıra, bağımsız bir kuruluş olan Uluslararası Havalimanları Konseyi (ACI) verilerine dayanan gelecek projeksiyonlarına da dikkat çekti. Bu projeksiyonlara göre, 2030 yılına gelindiğinde İGA İstanbul Havalimanı ile bağlantılı ekonomik faaliyetlerin 472 bin kişilik istihdam yaratması ve milli gelire 44 milyar dolarlık katkı sağlaması bekleniyor. Ayrıca, hane halkı gelirinin 8,5 milyar dolara ulaşması öngörülmektedir.
Yatırım Planları ve Kapasite Yönetimi
İGA’nın gelecek projeksiyonları ile ACI verilerinin yakın sonuçlar vermesi, hedeflere ulaşma konusunda sağlam bir temel sunduğunu ifade eden Bilgen, “Havalimanımızın büyümesinin, ülkemizin istihdamına ve milli ekonomisine katkısının 2030’a kadar hız kesmeden devam edeceğini öngörüyoruz.” dedi.
2024’ün İGA İstanbul Havalimanı için 665 milyon avroluk bir yatırım bütçesi ile başladığını belirten Bilgen, “Yılın son çeyreğine girerken planlarımızda hiçbir değişiklik olmadığını görmekteyiz. Genel havacılık terminalimizin yapımı ve Faz 2 yatırımlarımız kapsamındaki pist imalatları planlandığı gibi devam ediyor.” şeklinde konuştu.
Bilgen, kapasite sorunlarının olmadığını ancak 2030 yılı itibarıyla oluşacak kapasite ihtiyacını gidermek için yatırımlara bugünden başlamanın önemine vurgu yaptı.
Hava Yolu Hedefleri ve Başarılar
İGA İstanbul Havalimanı’nın 2023 yılı hedefinin 100 hava yoluna ulaşmak olduğunu belirten Bilgen, yılı 101 havayolu ile kapattıklarını ve “Bizim ulaştığımız 101 havayolu ile Bangkok 108, Charles de Gaulle 105 havayolu ile sıralamada yer alıyordu. Bugün itibarıyla 108 havayoluna ulaştık ve yeni havayollarıyla 112 ya da 113 havayoluna yükselmeyi planlıyoruz. Bu hızda devam edersek, yılı dünya genelinde birinci sırada kapatmayı öngörüyoruz.” dedi.
Araştırmanın Yöntemi ve Sonuçları
İstanbul Ekonomi Danışmanlık Yönetici Ortağı Sinan Ülgen, araştırmanın yöntemini ve metodolojisini detaylandırarak, “Bu çalışma, uluslararası standartlara ve metodolojik hassasiyete dayanan objektif verilerle yapılmıştır.” dedi. Ülgen, araştırmanın doğrudan, dolaylı ve tetikleyici ekonomik etkiler üzerinden gerçekleştirildiğini belirtti.
- “Çeşitli senaryoların incelendiği analizde, bağımsız bir kuruluş olan ACI’nın öngördüğü veriler değerlendirildi.”
- “Bir diğer senaryo ise İGA’nın büyüme projeksiyonları temel alındı. Bu iki kurumun verileri ışığında hazırlanan analizlerin tutarlı olduğu görüldü.”
- “Araştırmamızda, 2022 ve 2023 için geriye dönük gerçekleşmiş veriler üzerinden ekonomik etki hesaplandı; baz yılı olarak 2022’nin seçilmesi, dolaylı ekonomik etkilerin ortaya konulması için gereken ayrıntılı sektörel verilerin mevcut olmasından kaynaklanıyor.”