İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran’dan Gelecek Vizyonu
Türkiye İş Bankası’nın Genel Müdürü Hakan Aran, bankanın 100. yılı dolayısıyla düzenlenen ‘Atatürk Vizyonuyla Gelecek 100. Yıla Bakış’ Konferansı’nda Bloomberg HT’nin sorularını yanıtladı. Aran, konferansın içeriği ve Türkiye’nin geleceği hakkında önemli değerlendirmelerde bulundu.
Aran, konferansın iki gün süresince çok değerli konuşmacıları dinleme fırsatı bulduğunu belirtti. “Sadece Türkiye’nin yüzyılına değil, Osmanlı dönemine de ışık tutan bilgiler edindik,” dedi. Bu yılın daha çok geleceğe odaklanma üzerine olduğunu vurgulayan Aran, “Önümüzdeki dönemdeki fırsatları ve trendleri dinleme fırsatı bulduk. Sorunları nasıl aşacağımızın ipuçlarını elde ettik. Çok yararlı bir etkinlik oldu ve tüm katılımcılara teşekkür ediyorum. Kendi adıma birçok şey öğrendim,” şeklinde konuştu.
Aran, Türkiye’nin en değerli hazinesinin beşeri sermaye olduğunu düşündüğünü ifade etti. “Türk insanının çalışkanlığı ve yaratıcılığı, İş Bankası için de geçerlidir. İş Bankası’nın yüzyılda kazandırdığı değer, Türkler bankacılık yapamaz denildiği bir dönemde, 100. yılında Türkiye’nin en büyük özel bankası olabilmesidir. Bu başarı, Türk gençleriyle elde edilmiştir ve İş Bankası bu gururu taşımaktadır,” dedi.
Özellikle satranç sporuna 2005 yılında verdikleri destekle ilgili bir örnek veren Aran, “19 yıl sonra, 13 ve 15 yaşında iki büyük usta çıkarabiliyorsak, bu Türk insanının potansiyelinin bir göstergesidir. Yönetim Kurulu Başkanımız Adnan Bey’in bir konuşmasında söylediği gibi; ‘Kadın voleybol takımının şampiyon olduğu bir ülkede her şey yapılabilir.’ Bu, yüzyılın özeti gibidir,” şeklinde konuştu.
Teknolojik Bağımlılığın Kaldırılması Gerekiyor
Aran, dışa karşı olan teknolojik bağımlılığın ortadan kaldırılması gerektiğini vurguladı. “Bu, ha deyince olacak bir iş değil. 10 yıllık bir süreçte yapılması gerekenler, eğitim sistemimize kadar uzanıyor. Bu durum, üniversitelerde bilim üretme kapasitemizi etkiliyor. Üniversitelerin, Amerika’daki üniversiteler seviyesine ulaşması ve girişimcilik desteği ile geleneksel sektörlerimize bu çıktıları uygulayıp verimliliğimizi artırmamız gerekiyor. Eğer bu hedeflere ulaşabilirsek, orta gelir tuzağından kurtulup gelişmiş ülkeler seviyesine çıkabiliriz,” dedi.
Aran, eğitime ve bilime istikrarlı yatırım olmadan bu hedeflerin sadece konuşulabileceğini, geçici başarılar elde edilebileceğini belirtti. “En kolay çözebildiğimiz krizler, ekonomiye ve para politikasına bağlı olanlardır. Ancak kalkınma programlarının sürekliliğini sağlamakta zorlanıyoruz. Son 20 yılda yazılan kalkınma programlarının sayısı 17. Okuduğumuzda çok güzel görünüyorlar, ama maalesef sonuna kadar uygulayamıyoruz,” ifadelerini kullandı.
Faiz İndirim Beklentisi
Son olarak, Kasım ayındaki toplantıda 2,5 puanlık bir faiz indirim beklediğini açıklayan Aran, “Ekim ayında ise bir faiz indirimi beklentisi olduğunu düşünmüyorum,” dedi.
KAYNAK: BLOOMBERG HT