Zhao’dan Türkiye’nin Rüzgar Enerjisi Potansiyeline Vurgu

Zhao’dan Rüzgar Enerjisi Değerlendirmesi

Zhao'dan Rüzgar Enerjisi Değerlendirmesi

Zhao, Karasal ve Deniz Üstü Rüzgar Etkinliği (WindEnergy Hamburg) kapsamında Anadolu Ajansı (AA) muhabirine önemli değerlendirmelerde bulundu. Türkiye’nin enerji dönüşümü sürecinde her yıl ortalama 1 gigavatlık bir kapasite artışı sağladığını vurgulayan Zhao, “Bu dönüşümü hayata geçirmek için her bir megavatın dahi önemli olduğunu unutmamalıyız. Kapasite artışında Avrupa’da Türkiye ile yalnızca birkaç ülkenin rekabet edebildiğini görmekteyiz. Bu ülkeler arasında Almanya ve İspanya gibi uzun yıllardır rüzgar enerjisi sektöründe yer alan ülkeler bulunuyor.” dedi.

Zhao, Türkiye’nin küresel rüzgar enerjisi kurulu gücüne sağladığı katkı ile Avrupa’da ilk 10’da yer aldığını belirtti. Bu bağlamda, “Türkiye, ekipman üreten bir ülke olmasının yanı sıra, tedarik zinciri güvenliği ve bu zincirin sürekliliğini sağlama kapasitesine sahip bir konumdadır. Coğrafi olarak doğu ile batının birleştiği eşsiz avantajlara sahip olan Türkiye, özellikle Kovid-19 salgını sonrası yaşanan tedarik zinciri sorunlarında kritik bir rol üstlenmiştir.” şeklinde konuştu.

Zhao, “Çin kadar büyük bir üretim kapasitesine sahip olmasa da, Türkiye ekipman talebine yanıt verebilen bir ülke haline gelmiştir. Üretim kapasitesinin belki de 3 katına çıkarılması ve Avrupa ile rüzgar enerjisi alanında daha fazla iş birliği yapılması, sektörün gelişimini destekleyebilir. Türkiye, rüzgar enerjisi ekipman tedarikinde özellikle Avrupa için vazgeçilmez bir pazar konumundadır. Ekipman üretiminde Avrupa büyük ölçüde Çin’e bağımlıdır; ancak tedarik zincirindeki değişimlerin yumuşak bir geçişle sağlanması gerekmektedir. Türkiye, sunduğu imkanlar ve potansiyeli ile bu konuda avantajlı bir konumdadır.” ifadelerini kullandı.

Ayrıca Türkiye’de yatırımcıların ilgi duyduğu yenilenebilir enerji kaynaklı yeşil hidrojen üretimi hakkında da bilgi veren Zhao, “Yeşil hidrojen ve amonyak üretimi, Kovid-19 salgınından önce gündeme gelmişti. Bu iki konu enerji sektörünün temel meseleleri arasında yer almakta. Henüz çok yeni bir teknoloji olmasına rağmen, önümüzdeki birkaç yıl içerisinde küçük ölçekli yeşil hidrojen projelerinin hayata geçmesini bekliyoruz. Yüksek maliyetler nedeniyle süreç beklenenden biraz daha yavaş ilerlese de, bu projelerin gerçekleşeceğine dair umutluyuz.” değerlendirmesini yaptı.

Rüzgar Enerjisinin Rolü

GWEC Endüstri Üst Yöneticisi (CIO) Stewart Mullin ise, enerji dönüşümü için gerekli olan yenilenebilir enerji artışında rüzgar enerjisine büyük görev düştüğünü belirtti ve şu ifadeleri kullandı:

“Rüzgar enerjisinin enerji dönüşümüne anlamlı bir katkıda bulunabilmesi için mevcut kapasite artışının iki katına çıkması gerekmektedir. Türkiye dahil olmak üzere tüm ülkelerin bu sürece etkin bir şekilde katılımı oldukça önemlidir. Dünyada yeni rüzgar enerjisi kurulumları için yeterli ekipman, yeterli eleman ve yeterli kapasitenin açılıp açılmayacağı gibi konular sektörün odaklandığı başlıca meselelerdir.”

KAYNAK: Anadolu Ajansı (AA)