Türkiye’de sosyal güvenlik sistemi, çalışan ve emekli sayıları arasındaki dengenin giderek bozulduğunu göstermektedir. Sigortalı çalışan sayısındaki artışa rağmen, aktif çalışanların emeklilere oranı düşmeye devam etmektedir. Bu durum, emeklilik sisteminin sürdürülebilirliği hakkında ciddi endişeleri beraberinde getirmektedir. Ülkemizde sigortalı çalışan sayısı artmaya devam ederken, aktif/pasif oranı ise düşüş göstermektedir. Yılın başına kıyasla, 58 ilde bu oran olumsuz yönde değişim göstermiştir.
Aktif/pasif dengesi, maaş alanların ve çalışanların “dosya sayısı”na göre hesaplanmaktadır. Bir dosya üzerinden eş ve çocuk gibi birden fazla kişi maaş alabildiği için, iki ayrı veri açıklanmaktadır. Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) verilerine göre, yıllara göre aktif/pasif dengesi, 2023 yılı haziran ayı itibarıyla 1,63 seviyesine gerilemiştir. Yılın başında bu oran 1,6 seviyesindeydi. Dosya sayısına ek olarak, kişi bazında da benzer bir durum söz konusudur. 2023 yılı sonunda, her 1 emekli ya da maaş alan kişiye karşılık 1,58 çalışan bulunurken, haziran sonunda bu oran 1,55’e düşmüştür.
Ekonomim’den Mehmet Kaya’nın haberine göre, yıllara göre bakıldığında, SGK verileri 2009-2017 yılları arasında 2 yıllık kısmi bir düşüşe rağmen aktif/pasif oranında iyileşmeler göstermiştir. Hatta 2022 yılında 1 emekliye karşılık 2,1 çalışana ulaşılmıştı. Ancak 2023 ve 2024 yıllarında Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) düzenlemesiyle emekli sayısında hızlı bir artış yaşanmış ve denge tekrar 1,63 seviyesine gerilemiştir. EYT düzenlemesi öncesi ile kıyaslandığında, aktif/pasif dengesindeki düşüş 0,5 puan olarak kaydedilmiştir.
“Çoğu Kişinin Yığılmasına Neden Oldu”
Diğer bir önemli etken ise, yüksek enflasyon nedeniyle bu yıl emekli olacaklara 2025 yılında emekli olacaklara kıyasla daha yüksek aylık bağlanacak olmasıdır. Bu durum, çok sayıda kişinin emeklilik dönemine yığılmasına yol açmıştır. Hükümet kanadından aylık bağlama oranlarında geçici bir iyileştirme yapılabileceğine dair mesajlar gelse de, taahhüt niteliğinde kesin bir söz henüz verilmemiştir. Çalışan kişi sayısına, emekli aylığı alanların oranlanması, sosyal güvenlik sisteminin geleceği açısından önemli göstergelerden biridir. Genel olarak 1 emekliye karşılık 2 çalışanın üzerinde olunması, riskin düşük olduğunu göstermektedir.
Gelecek perspektifi ise, nüfusun yaş piramidine göre şekillenmektedir. Türkiye’de son dönemde genç nüfus oranında duraksama başlamıştır. 2030’lu yıllardan itibaren genç nüfus avantajı ortadan kalkacaktır. Uzmanlar, emeklilik yaşının ilerletilerek sorunun çözülebileceğini belirtse de, 2008 yılında yapılan düzenleme ile uzun süre çalışmanın avantajının ortadan kalkması, çalışanların erken emeklilik isteği üzerinde etkili olmuştur.
Aktif/pasif dengesindeki bozulmanın gelecekte artabileceğine dair göstergelerden biri de iller bazında bakıldığında yıl başından bu yana 58 ilde bu dengenin bozulmasıdır. Özellikle istihdamın yoğun olduğu illerde, düşük de olsa bir bozulmanın devam ettiği gözlemlenmektedir. SGK verilerinden derlenen sayılara göre, Türkiye’de dosya bazında aktif/pasif dengesi, aralarında İstanbul, Ankara, İzmir, Kocaeli, Gaziantep, Adana, Sakarya ve Bursa gibi sanayi yoğun, nüfus olarak da yüksek illerin bulunduğu 58 ilde, aktif/pasif oranında 0,01 puan ile 0,28 puan arasında bozulma gözlemlenmiştir. Üç ilde oran sabit kalırken, 20 ilde iyileşme yaşanmıştır.
İyileşme olan iller, turizm yoğun Aydın, Antalya ve Muğla ile deprem sonrası toparlanma sürecinde bulunan Kahramanmaraş, Adıyaman, Malatya ve Hatay gibi illerde yoğunlaşmıştır. Bunun dışında Edirne, Rize ve Trabzon gibi illerde de iyileşme yaşandığı belirlenmiştir. Aktif/pasif oranında iyileşme, 0,01 puan ile turizmde iyi bir dönem geçiren Antalya’nın 0,31 puanlık iyileşme oranı arasında değişiklik göstermiştir.
6 İlde Çalışandan Fazla Emekli Bulunuyor
2024 yılı haziran ayı itibarıyla Türkiye’de 6 ilde aylık gelir alan kişi sayısının, çalışan kişi sayısından fazla olduğu gözlemlenmiştir. Bu iller Balıkesir, Çorum, Giresun, Sinop, Zonguldak ve Bartın olarak sıralanmaktadır. Aylık alan kişi sayısı, anne-kız gibi tek bir dosyadan hak sahibi olanları kapsadığı için, dosya sayısından daha yüksek olmaktadır.
KAYNAK: EKONOMİM