ABD Seçimlerinin Sonuçları ve Etkileri
ABD seçimleri büyük bir heyecanla sonuçlanırken, Cumhuriyetçi Parti adayı Donald Trump zaferini ilan etti. Trump’ın bu zaferi, ABD dış politikasının odak noktasının Çin’e kayacağı öngörülerini beraberinde getiriyor. Asya piyasaları da seçim sonuçlarını dikkatle izlerken, endekslerde karışık bir seyir gözlemleniyor.
Uzmanlar, Trump’ın Çin’e karşı sert tutumunu sürdürmesi halinde Yuan’ın dolar karşısında %7’den fazla değer kaybedeceğini tahmin ediyor. Salı günü dolar/yuan paritesi, seçim belirsizliği nedeniyle son üç haftanın en yüksek seviyesinden gerileyerek 7,1052 seviyesine düştü.
Çin piyasalarında ise karışık bir durum söz konusu. Hong Kong’un Hang Seng endeksi, yatırımcıların ABD seçimlerini çevreleyen belirsizlikler arasında güvenli liman varlıklarına yönelmesiyle birlikte üç günlük ralliyi sonlandırarak %2,7 düşüşle 20.439,58 puana geriledi. Hang Seng Teknoloji Endeksi %3,3 değer kaybederken, Şanghay Bileşik Endeksi %0,1 artışla 3.388,70 seviyesine çıktı. ActivTrades’ten Anderson Alves, AP’ye verdiği demeçte, “Trump’ın kazanması, piyasalarda aşağı yönlü baskı yaratabilir” şeklinde yorumda bulundu.
Trump’ın Dış Politika Vaatleri
Peki, Trump’ın yeniden seçilmesi durumunda ABD dış politikasında neler değişecek? Seçildiği takdirde Ukrayna-Rusya savaşını sona erdireceğini vaat eden Donald Trump, seçim kampanyası boyunca özellikle Çin’e yönelik ticaret tarifelerini önemli ölçüde artırma niyetini belirtti. ABD imalatını canlandırmayı hedefleyen Trump, hemen hemen tüm ithalatlara %10 ila %20 arasında genel gümrük vergileri ve Çin’den gelen ürünlere %60 veya daha fazla gümrük vergisi uygulamayı planlıyor.
Trump, Çin’in Tayvan’ı işgal etmesi durumunda Çin’e karşı adeta bir vergi bombardımanı uygulayacağını da ifade etti. Eski ABD Başkanı, Wall Street Journal’a verdiği röportajda, “Eğer Tayvan’a girerseniz, üzgünüm ama sizi %150 ila %200 oranında vergilendireceğim” dedi. Daha önceki başkanlık döneminde, Trump, Çin’de üretim yapan ABD şirketlerinin kendi topraklarında fabrika kurmaları için büyük çaba sarf etmişti. Tesla ve Apple gibi birçok ABD’li şirket, üretimlerinin büyük bir kısmını Çin’de gerçekleştiriyor.
BBC’ye konuşan Moody’s Analytics’in ekonomik araştırmalar direktörü Katrina Ell, “Trump’ın küresel ticaret politikaları, ABD’ye ithalatta daha agresif tarifelerin taahhüt edildiği güçlü korumacı bir platform sunduğundan, Asya’da özellikle endişeye yol açıyor” şeklinde görüş bildirdi.
Çin’in Tercihleri ve Gelecek
Çin’de ise Trump’ın kazanması durumunda ABD-Çin ilişkilerinin daha zorlu bir döneme gireceği görüşü hakim. Pekin Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Fakültesi’nin eski dekanı Jia Qingguo, CNBC’ye yaptığı açıklamada, Biden yönetiminin ABD-Çin ilişkilerini iyileştirme çabaları nedeniyle az da olsa Harris’i Trump’a tercih ettiklerini ifade etti. Jia, “Donald Trump ile dört yıllık deneyimimiz var ve Trump, normal bir politikacı değil. O, oldukça sıra dışı bir karakter” şeklinde konuştu.
Önceki Başkanlığında Çin ile İlişkiler
Bilinmektedir ki, Donald Trump, önceki başkanlık döneminde Çin’e birçok yaptırım uygulamıştı. Trump yönetimi, ABD Hazine Bakanlığı aracılığıyla Çin’i bir para manipülatörü olarak nitelendirdi, bu durum Çin’in ABD hükümet tedarik sözleşmelerinden çıkarılması ile sonuçlandı. Ancak sonrasında yapılan bir anlaşma ile bu nitelendirme geri çekildi. Trump döneminde birçok Çinli yönetici ve iş insanına yaptırımlar uygulanırken, Biden döneminde bu yaptırımların daha da arttığı gözlemlendi.
KAYNAK: HÜRRİYET