Mersin’de Akdeniz Belediyesi’ne Yapılan Gözaltılar ve Protestoların Ardındaki Gerçekler
Mersin’in Akdeniz Belediyesi, son günlerde yaşanan olaylarla gündeme geldi. Eş Başkanlar Hoşyar Sarıyıldız ve Nuriye Arslan ile birlikte dört meclis üyesi, sabah saatlerinde düzenlenen bir ev baskını sonucu gözaltına alındı. Bu durum, kentte büyük bir infiale yol açtı ve halkın tepkisini çekti. Mersin Başsavcılığı, gözaltılarla ilgili olarak ‘Terör propagandası yapmak’ suçundan soruşturma başlattı. Ancak, bu gözaltıların ardında yatan sebepler ve sonuçları, Mersin halkı için oldukça kaygı verici bir tablo oluşturuyor.
Kayyum İddiaları ve Halkın Tepkisi
Gözaltılarla birlikte, belediyeye kayyum atanacağına dair iddialar da gündeme geldi. Ancak, henüz resmi bir açıklama yapılmamış olması, halk arasında belirsizlik yaratıyor. Akdeniz Belediyesi önünde toplanan DEM Parti milletvekilleri ve vatandaşlar, gözaltı kararını protesto etmek amacıyla bir araya geldi. Bu protestolar, sadece yerel bir mesele olmanın ötesinde, demokratik iradenin gaspı anlamına geliyor.
Protesto Sırasında Yaşanan Arbede
Protestocular, Akdeniz Belediyesi binasına yürümek istediler fakat polis engeli ile karşılaştılar. Çevik kuvvet ekipleri, belediye binasını demir korkuluklarla çevreleyerek TOMA’larla ablukaya aldı. Bu durum, protestocularla güvenlik güçleri arasında kısa süreli arbede yaşanmasına neden oldu. Ancak bu arbede, halkın iradesini savunma adına verilen mücadelenin sadece bir parçasıydı. Protestocular, belediye önünde Kürtçe şarkılar söyleyerek tepkilerini dile getirdiler.
Gençlerin Umutsuzluğu ve Kayyum Politikaları
Protestocular arasında yer alan bir genç, kayyum politikalarının gençliğin geleceğini kararttığını belirterek, “Benim hiç hayatım kalmadı, hayal bile kuramıyorum artık. Gençliğimiz elimizden çalındı,” dedi. Bu sözler, yalnızca bireysel bir umutsuzluğu değil, aynı zamanda sistematik bir irade gaspını da gözler önüne seriyor. Gözaltına alınan eş başkanların ve meclis üyelerinin durumu, halkın demokrasiye olan inancını zayıflatıyor.
Halkın İradesinin Gasbı: Nizar Esen’in Açıklamaları
Belediye binası önünde bulunan DEM Parti Akdeniz İlçe Örgütü Eşbaşkanı Nizar Esen, gözaltıların sebeplerinin açıklanmasını talep etti. “Bize insanca anlatabilecekleri hiçbir şeyleri yok. Yalnızca gasp, yalnızca hırsızlık var,” diyen Esen, halkın iradesinin gasbedilmesine karşı duracaklarını ifade etti. Esen’in bu açıklamaları, Mersin halkının kayyum zihniyetine karşı olan direnişini simgeliyor.
Ali Bozan’ın Tepkisi ve Kayyum Meselesi
DEM Parti Mersin Milletvekili Ali Bozan, gözaltılara karşı sert bir dille tepki göstererek, “Bu kentte yaşayan bütün yurttaşların iradesine kayyum atandı,” dedi. Bozan, kayyum uygulamalarının sadece Kürtlerin meselesi olmadığını, tüm yurttaşların iradesine el konulduğunu vurguladı. “Akdeniz Belediyesi mesai saatleri içerisinde hizmet veremiyor,” diyerek, yaşananların demokratik bir toplum için ne denli yıkıcı olduğunu ortaya koydu.
Ayşe Serra Bucak Küçük ve Kayyum Politikasına Karşı Çıkışı
Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eş Başkanı Ayşe Serra Bucak Küçük, kayyum politikalarının ülkenin demokrasi ve özgürlük anlayışını zedelediğini belirtti. “Bu kayyum politikasından vazgeçmesi gerektiğini bir kere daha ifade etmek istiyoruz,” diyerek, halkın iradesinin önemine dikkat çekti. Bu tür uygulamalar, halkın demokratik haklarını yok sayarak, toplumsal huzursuzluğa yol açıyor.
CHP’den Gelen Tepkiler ve Demokrasi Vurgusu
CHP Genel Başkan Yardımcısı Deniz Yücel, gözaltıları eleştirerek, “Demokrasiden, sandıktan, millet iradesinden bu kadar korkan bir anlayış bu ülkeyi yönetemez,” ifadelerini kullandı. Yücel’in açıklamaları, muhalefetin bu tür uygulamalara karşı duruşunu net bir şekilde ortaya koyuyor. CHP Genel Başkan Yardımcısı Burhanettin Bulut da, kayyum uygulamalarının demokrasiye bir darbe olduğunu belirtti. İktidarın, kayyum zorbalığını reddettiklerini vurguladı.
Sonuç Olarak
Mersin’deki bu olaylar, sadece bölgesel bir mesele değil, Türkiye’nin demokrasi ve hukukun üstünlüğü açısından da kritik bir dönüm noktasıdır. Gözaltılar ve kayyum atama girişimleri, halkın iradesinin ne denli önem taşıdığını herkese göstermektedir. İnsanların haklarına, özgürlüklerine ve demokratik seçimlerle belirlenen iradelerine sahip çıkması gerekmektedir. Bu tür uygulamaların önlenmesi, ülkenin geleceği açısından hayati bir öneme sahiptir.
İlk yorum yapan olun