Almanya’nın Ekonomik Görünümü: Ifo Enstitüsü’nün Güncellemeleri
Merkezi Münih’te bulunan Ifo Enstitüsü, Almanya ekonomisine dair yaptığı güncellemelerle dikkatleri üzerine çekti. Haziran ayında paylaştığı 2024-2025 büyüme tahminlerini, 2026’yı da kapsayacak şekilde revize etti. Enstitü, bu yıl için gayri safi yurt içi hasıla (GSYH) büyüme tahminini %0,4’ten %0’a, 2025 yılı için ise %1,5’ten %0,9’a düşürdü. Ifo, Alman ekonomisinin 2026 yılında %1,5 büyümesini öngörüyor.
Almanya’daki yıllık enflasyon oranlarının, geçen yıl %5,9 ve Ağustos ayında %1,9 olduğunu hatırlatan Ifo, 2023 yılı ortalamasının %2,2 olacağını, 2025’te ise %2’ye kadar gerileyeceğini tahmin ediyor. 2026 yılı için enflasyon öngörüsü ise %1,9 olarak belirlendi. Raporda ayrıca, tasarruf oranının şu anda %11,3 ile COVID-19 salgınından önceki on yıllık ortalama olan %10,1’in oldukça üzerinde olduğu ifade edildi.
Öte yandan, yüksek faiz oranları ve enflasyonun yavaş yavaş gevşemesiyle birlikte, özel tüketimin bu yıl %0,4 artacağı, 2025 ve 2026 yıllarında ise sırasıyla %1,4 ve %1,5 oranında artış göstermesi bekleniyor. Ifo raporunda, işsiz sayısının 2023 yılında geçen yıla göre hafif artışla 2,60 milyondan 2,77 milyona yükseleceği, 2024’te ise tekrar 2,72 milyona düşeceği tahmin ediliyor. İşsizlik oranının 2024’te %6, 2025’te ise %5,8 olması öngörülüyor. İstihdam edilen kişi sayısının ise bu yıl 46 milyondan 46,18 milyona, 2025’te ise 46,34 milyona çıkması bekleniyor.
Ifo, Alman kamu sektörünün geçen yıl 107,5 milyar avro olan bütçe açığının, bu yıl 86,3 milyar avroya ve 2024’te 57,7 milyar avroya gerilemesini öngörüyor. Geçen yıl 257,7 milyar avro olan cari işlemler fazlasının bu yıl 303,9 milyar avroya yükseleceği tahmin ediliyor. Bu fazlanın 2025’te ise 305,1 milyar avroya ulaşması bekleniyor. Ayrıca, yüksek faiz oranlarının etkisiyle zor durumda olan inşaat sektöründe üretimin bu yıl %3,1, sanayi sektöründe ise %2,0 oranında daralması bekleniyor.
Alman Ekonomisi Sıkışmış Durumda ve Can Çekişiyor
Ifo İş Döngüsü Araştırma ve Ekonomik Tahmin Müdürü Timo Wollmershaeuser, konuya ilişkin değerlendirmesinde “Diğer ülkeler, ekonomideki yükselişi hissederken, Alman ekonomisi sıkışmış durumda ve can çekişiyor.” ifadesini kullandı. Wollmershaeuser, Almanya’nın “yapısal bir kriz” yaşadığını belirterek, “Özellikle imalat sektöründe çok az yatırım yapılıyor ve verimlilik yıllardır duraklama döneminde. Aynı zamanda ekonomik bir krizle de karşı karşıyayız. Sipariş durumunun kötü olması ve satın alma gücündeki artışların tüketimi arttırmak yerine daha fazla tasarrufa neden olması, insanların tedirgin olmasından kaynaklanıyor.” değerlendirmesini yaptı.
Timo Wollmershaeuser, dekarbonizasyon, dijitalleşme, demografik değişim, COVID-19 salgını, enerji fiyatlarındaki dalgalanmalar ve Çin’in küresel ekonomideki değişen rolünün, yerleşik iş modelleri üzerinde baskı oluşturduğunu ve Alman şirketlerini üretim modellerini yeniden ayarlamaya zorladığını kaydetti. Özellikle Almanya’da ekonomik üretiminin diğer ülkelerle kıyaslandığında çok daha yüksek bir oranını oluşturan imalat sektöründe bir yatırım düşüşü yaşandığını aktaran Wollmershaeuser, “Ayrıca, nüfusun daha hızlı yaşlanmasının etkisiyle giderek daha az insan çalışmakta. İmalat sektöründen hizmet sektörüne geçişler, son yıllardaki üretkenlik durgunluğunu büyük ölçüde açıklıyor.” ifadelerini kullandı.
Alman Ekonomisi Yeniden Resesyona Girme Riskiyle Karşı Karşıya
Alman ekonomisi, artan faiz oranları, konjonktürel rüzgarlar ve yapısal değişiklikler arasında büyüme konusunda zorluklar yaşıyor. Ekonomi, yılın ikinci çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre azalan yatırımlar nedeniyle %0,1 oranında küçüldü. Almanya Merkez Bankası, üçüncü çeyrekte daha düşük büyüme bekliyor. Ekonomi Araştırma Enstitüsü, üçüncü çeyrekte gayrisafi yurt içi hasılada (GSYH) daha fazla bir düşüşün mümkün olduğunu değerlendiriyor. Eğer Alman ekonomisi üçüncü çeyrekte küçülürse, teknik bir resesyona girmiş olacak. Teknik resesyon, “üst üste iki çeyrek GSYH’de küçülme yaşanması” olarak tanımlanırken, Almanya, 10 yıllık iyi bir ekonomik büyüme döneminin ardından, 2020 yılında salgının ilk yılı itibarıyla, 2009’dan beri ilk kez bir resesyon deneyimlemişti.
Alman hükümeti ise ekonomide bu yıl %0,3’lük bir büyüme bekliyor.
KAYNAK: AA