Bakan Bayraktar’ın Somali’deki Enerji Projeleri ve Türkiye’nin Petrol Üretimi

Bakan Bayraktar’ın Açıklamaları

Somali özelinde yapılan çalışmaların önemli bir yeri var. Genel çerçevede, Somali’deki varlığımız, Türkiye’nin enerji alanındaki dışa bağımlılığını azaltma politikasının bir yansımasıdır. 2012 yılında Somali, dünyanın en tehlikeli ülkelerinden biri olarak anılıyordu. O dönemde Cumhurbaşkanı Erdoğan, ailesiyle birlikte bu bölgeyi ziyaret etti. Türkiye olarak, Somali’de açık denizde hidrokarbon arama projesi için büyük bir projeye imza atmaya gidiyoruz. Bu, tarihimizde kendi gemilerimizle başka ülkelerde gerçekleştireceğimiz ilk arama faaliyeti olacak.

Oruç Reis, Türk tersanelerinde inşa edilmiş ve son teknoloji ile donatılmış bir gemidir. Somali’deki faaliyetlerimize başladık ve devletimizin ilgili tüm kurumlarıyla yürüttüğümüz çalışmalar oldukça değerli. Somali denizlerindeki aramalarımızın temelinde petrol var. İlk aşamada sismik araştırmalar yapıyoruz. Bu süreci, dünya genelindeki uluslararası petrol arama şirketlerinin uyguladığı standartlarla yürütüyoruz. Şu an için kesin bir şey söylemiyoruz; ne yapılması gerekiyorsa o adımları atıyoruz.

Oruç Reis, geliştirilmiş bir gemi olup, elde ettiği verileri gemi içinde işleyebilme kapasitesine sahiptir. Bu süreç 6-7 ay sürecek veri toplama aşamasını içermektedir ve bu veriler değerlendirildikten sonra sondaj aşamasına geçmeyi umuyoruz. Oruç Reis gemisine, iki fırkateyn de eşlik ediyor.

PETROL ÜRETİMİ GÜNLÜK 110 BİN VARİLİ AŞTI

Türkiye’deki petrol üretimi, şu an itibariyle günlük 110 bin varilin üzerine çıkmış durumda. Farklı coğrafyalarda petrol üretimi gerçekleştiriyoruz. Özellikle Şahdeniz projesi ile daha büyük miktarlarda üretim yapıyoruz. Kuzey Afrika’dan başlayarak, Afrika’nın çeşitli bölgelerinde kalkınma ve petrol üretiminin eski seviyelerine dönmesi için somut çalışmalar yürütüyoruz. Bu konuyla ilgili gelişmeleri yakın zamanda paylaşacağız. Njier, Sudan ve Somali’de petrol, doğal gaz ve madenlerle ilgili projelerimiz devam ediyor. Nijer’de 2025 yılında ilk altın üretimimizi gerçekleştirmeyi planlıyoruz ve arama safhasını geride bıraktık.

“GÜNLÜK 8 MİLYON METREKÜP GAZ ÜRETİYORUZ”

Karadeniz gazı, 2020 yılında denizlerde gerçekleştirilen en büyük keşiflerden biri olarak kaydedilmiştir. 2016 yılından itibaren arama faaliyetlerimizde bir paradigma değişikliği yapma kararı aldık. Karadeniz’deki arama çalışmalarımıza 2005, 2011 ve 2014 yıllarında başladık. 2016’da stratejimizi değiştirme kararı aldığımızda, bu değişikliğin etkilerini 2020 yılında Fatih Gemisi’nin TUNA 1 kuyusuna yaptığı sondajla gördük. Cumhurbaşkanımız, 2021 Ağustos ayında bu keşifleri kamuoyuyla paylaştı. Filyos’a, 170 km mesafeden gazı ulaştırdık ve geçtiğimiz yıl Ağustos sonunda doğal gaz şebekelerimize verdik.

Şu anda 8 milyon metreküp gaz üretim kapasitesine ulaştık. Ülkemizde toplam 20 milyon hanenin doğal gaz ihtiyacı var ve 3 milyonu kendi ürettiğimiz gazı kullanır hale geldi. İlk fazda üretimimizin 9-10 milyon metreküpe çıkması bekleniyor. Yıllık 3,5 milyar metreküplük bir üretim hedefliyoruz. Singapur’dan gelen gemimiz, ek olarak 10 milyon metreküplük gaz getirecek. Şu anda deniz tabanındaki kuyu başlarından gazı karaya taşıyoruz ve bu süreçte gazı karada işleyip şebekeye entegre ediyoruz.

Somali’ye gerçekleştirdiğimiz ziyaret sırasında bazı uluslararası şirketler, “Somali’de olsak sizin gemilerinizden istifade edebilir miyiz?” şeklinde taleplerde bulundu. Bu da, uluslararası ortaklıklara açık olduğumuzu ifade etmemizi sağladı. 2016 yılında oluşturduğumuz stratejik doküman, Cumhuriyet tarihinin en kapsamlı ve bütüncül stratejik belgesi olarak öne çıkıyor. Türkiye’nin enerjide dışa bağımlılığını sona erdirmek, sanayimizin daha katma değerli ürünler üretmesini sağlamak için çaba gösteriyoruz. Jeopolitik unsurlara girmeden bu konuları ele alıyoruz. Bu stratejik dokümanda, yerli kaynaklar ve yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı ön plana çıkıyor. Yerli kömürde dışa bağımlılığı azaltmak adına herhangi bir enerji kaynağına hayır deme lüksümüz yok. Ülkemiz, enerji ihtiyaçları artan bir ülke konumunda, nüfusu büyümekte ve şehirleşme devam etmektedir. Bu bağlamda, Türkiye’nin enerji ihtiyaçları her geçen gün artmaya devam ediyor. Nükleer enerji alanında, Rusya, Çin ve Güney Kore gibi ülkeler önemli oyuncular olarak öne çıkıyor.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın