BofA Merrill Lynch Türkiye Ekonomisti Zümrüt İmamoğlu’nun Değerlendirmeleri
BofA Merrill Lynch Türkiye Ekonomisti Zümrüt İmamoğlu, CNBC-e canlı yayınında Berfu Güven’in konuğu olarak önemli açıklamalarda bulundu. İmamoğlu, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) eylül ayı toplantısında faiz oranlarında bir değişiklik olmayacağını öngördüğünü belirtti. Faiz indiriminin henüz erken olduğunu vurgularken, metnin içerik ve detaylarının önemli olduğunu da ifade etti. İmamoğlu, şunları söyledi:
“Son metni düşündüğümüzde, yavaş yavaş ekonomik faaliyetin soğumaya başladığını gözlemliyoruz. Eğer verilerde olumlu bir gelişme olmazsa, Merkez Bankası’nın faiz indirmeye başlaması mümkün değil. Yaz aylarında enflasyonda bir kırılma yaşandı, ancak bu durum geçici etkilerle sınırlı kaldı. Aylık enflasyon bir miktar yukarı doğru hareket etti. Eylül ayı enflasyon oranı oldukça kritik. Eğitim alanındaki gelişmelerin burada destekleyici olacağını düşünüyorum. Ayrıca, petrol fiyatlarındaki düşüş de yakıt maliyetlerini bir nebze aşağı çekebilir.”
“TCMB’den Aralık Ayında Faiz İndirimi Bekliyoruz”
İmamoğlu, TCMB’nin birkaç veri noktası daha görmek isteyeceğini düşündüğünü belirtti ve şöyle devam etti: “Biz, TCMB’den aralık ayında bir faiz indirimi bekliyoruz. Daha önce mart ayında beklediğimiz faiz indirimini aralık ayına çekmiştik. Enflasyon beklentimizi de yüzde 42 olarak belirledik. Eğer veriler, bizim beklentilerimizden çok daha olumlu gelirse, ilk faiz indirimi kasım ayında da olabilir; ancak verileri görmek şart.”
“OVP’deki Önemli Olan Enflasyon”
İmamoğlu, Orta Vadeli Program (OVP) ile ilgili değerlendirmelerini de paylaştı: “OVP’deki büyüme rakamı sembolik bir değer. Burada asıl önemli olan enflasyon. Cumhurbaşkanı da ‘Enflasyonu düşürerek büyüyeceğiz’ dedi. Büyümeyi artırmak amacıyla bir faiz indirimi beklemiyorum. Ancak, enflasyon verisinden bir destek görülmesi durumunda, faiz indirimine gidilecektir. Makro ihtiyati tedbirler para politikasını sıkı tutmaya devam ederse, ana odak noktası normal bir reel faiz ile devam etmek olacaktır.”
“Vatandaşın İnanmak İçin Zaman İhtiyacı Var”
İmamoğlu, hanehalkının enflasyon beklentisinin geriden geldiğini, insanların geçmiş deneyimlere dayanarak geleceği değerlendirdiğini belirtti: “Geçmişte enflasyonun düşeceği söyleniyordu. Bu nedenle, insanların yeniden inanmaları için zamana ihtiyaçları var. Enflasyonun düşmesi, fiyatların düşmesi demek değildir. Mayıs ayında enflasyon 75’lerden 52’ye geriledi. Ancak, bu durumu insanlar hâlâ tam olarak hissedemediler, dolayısıyla bu süreçte 3 ila 6 ay içinde aşağı yönlü bir enflasyon beklentisi oluşabilir.”
“Dövizde İç Talep Daha Belirleyici”
İmamoğlu, yabancı fonlarda ağustos ayı boyunca yaşanan çıkışların sebeplerine değindi: “Üç ana sebep var. Çıkışlar, kara pazartesi olarak adlandırılan dönemde başladı ve temmuz sonunda KKM’deki avantajların sona ermesi üzerine Mehmet Şimşek’in istifasıyla ilgili söylentilerle önemli bir çıkış yaşandı. Ancak şimdi, tüm bu dedikodular sona erdiği için yabancı yatırımcılar tekrar Türk piyasalarına girmek istiyor. Çünkü Cumhurbaşkanı’nın OVP’ye olan desteğini gördüler. Tekrar carry trade’e yöneliyorlar. Tahvil piyasasında ise pek fazla talep yok. Yabancı yatırımcı, faiz indirimlerine daha yakın bir yaklaşım benimsemekte ve enflasyonda yumuşak bir görünüm bekliyor. Yerel düzeyde de döviz alımında önemli bir artış yaşandı. Türkiye’deki hanehalkının ve şirketlerin dövize olan talebi çok daha belirleyici. Yabancı fonların pozisyonu, yerli yatırımcıların pozisyonlarından çok daha küçük. Yabancı yatırımcılar, yerli yatırımcıların hareketlerini takip ediyor.”
“Merkez Bankası İşin Başında. Rezervleri de Güçlü”
İmamoğlu, yıl sonu için döviz kuru tahmininde bulunarak: “Yıl sonu dolar/TL’yi 37-38 aralığında bekliyoruz. Önümüzdeki yıl için ise 45-46 aralığını öngörüyoruz. Kur şokları tahmin edilebilir şeyler değildir. Anketler çok net bir resim vermediği gibi, geçmişte de birçok kez yanıldıkları görüldü. ABD’de yapılacak seçimler önemli, ancak kurda bir şok yaşanacağını düşünmüyorum. Merkez Bankası bu konuda oldukça güçlü bir konumda ve rezervleri de kuvvetli. Ancak, bu durum yerli yatırımcılar için çok fazla anlam taşımıyor. Yerli yatırımcılar için önemli olan istikrar ve ekonomi programının devam edip etmediğidir.”
“Maliye Politikası Vergi Gelirlerini Artırmaya Odaklanabilir”
İmamoğlu, maliye politikalarının Merkez Bankası’na destek vermesi gerektiğini düşündüğünü belirtti: “Ancak, oldukça ciddi mali yükler birbiri ardına geldi. Maliye Bakanlığı, 2023 yılı itibarıyla çok ciddi yükler üstlenmek zorunda kaldı. Eğer bu tedbirler alınmasaydı, bütçe açığı tehlikeli bir seviyeye ulaşabilirdi. Bütçe açığının kontrol altına alınması gerekiyor. Maliye politikasının bu kadar sıkı tutulmaması gerektiği kanaatindeyim. Sonbaharda bir vergi paketi gelebilir, ancak büyük değişiklikler beklemiyorum. Yaz aylarında çıkan paketi de göz önünde bulundurursak, özellikle kayıt dışı sektöre odaklanarak vergi gelirlerini artırmaya yönelik adımlar atılması muhtemel.”