İklim Değişikliği ve Küresel Yardım Anlaşmaları
İklim değişikliği, dünya genelinde en acil sorunlardan biri haline gelmiştir. Gelişmekte olan ülkeler, iklim değişikliğinin etkilerine karşı en savunmasız olanlardır. Bu nedenle, bu ülkelere yönelik yardım anlaşmaları, uluslararası topluluğun öncelikli konularından birini oluşturmaktadır. COP29 İklim Zirvesi, bu bağlamda önemli bir platform oluşturmuş ve gelişmiş ülkelerin iklim değişikliğiyle mücadeleye katkıda bulunmalarını sağlama amacı taşımıştır.
COP29 Zirvesi ve Kabul Edilen Anlaşma
COP29 Zirvesi, Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de düzenlenmiş olup, 11 Kasım’da başlamış ve 22 Kasım’da sona ermesi planlanmıştır. Ancak, müzakerelerin uzaması nedeniyle zirve, beklenenden daha erken bir tarihte sona ermiştir. Zirvede, gelişmekte olan ülkelere 2035 yılına kadar yılda toplam 300 milyar dolar yardım yapılması kararlaştırılmıştır. Ancak bu miktar, yoksul ülkelerin talep ettikleri 1 trilyon 300 milyar dolar ile kıyaslandığında oldukça yetersiz kalmaktadır.
Yardım Miktarının Yetersizliği Üzerine Tepkiler
Birçok ülke, kabul edilen yardım miktarını eleştirmiştir. Gelişmekte olan ülkeler, bu anlaşmanın iklim değişikliği nedeniyle karşılaştıkları zorlukları aşmakta yetersiz kalacağını ifade etmektedir. Örneğin, Afrikalı Müzakereciler Grubu, gelişmiş ülkelerin sunduğu 300 milyar dolarlık yardımı “çok az, çok geç” olarak değerlendirmiştir. Grubun Kenyalı başkanı Ali Mohamed, “Afrika için kritik olan konularda ilerleme kaydedilmemesi bizi son derece hayal kırıklığına uğrattı” demiştir.
Uluslararası Tepkiler ve Beklentiler
Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi Başkanı Simon Stiell, anlaşmanın mükemmel olmadığını belirtmiş ve “Hiçbir ülke istediği her şeyi elde edemedi” ifadelerini kullanmıştır. Hindistan temsilcisi, bu yardımı “önemsiz bir meblağ” olarak nitelendirirken, Küçük Ada Devletleri İttifakı Başkanı Cedric Schuster, “Adalarımız batıyor derken abartmıyorum” demiştir. Nijerya’nın elçisi Nkiruka Maduekwe ise anlaşmayı bir “hakaret” olarak tanımlamıştır.
Gelişmiş Ülkelerin Bakış Açısı
Öte yandan, gelişmiş ülkelerin liderleri, varılan anlaşmanın iklim değişikliğiyle mücadelede önemli bir adım olduğunu vurgulamaktadır. ABD Başkanı Joe Biden, “İklim hedeflerimize ulaşmak için önümüzde hala önemli işler olsa da bugünkü sonuç bizi önemli bir adım daha yaklaştırıyor” şeklinde bir açıklama yapmıştır. Eski başkan yardımcısı Al Gore ise anlaşmanın “ani bir başarısızlığı önlese de başarıdan uzak olduğunu” ifade etmiştir.
İklim Finansmanı ve Gelecek Beklentileri
AB İklim Komiseri Wopke Hoekstra, COP29’un “iklim finansmanı konusunda yeni bir dönemin başlangıcı” olarak hatırlanacağını belirtmiş ve anlaşmanın “iddialı ve gerçekçi bir hedef” sunduğunu ifade etmiştir. BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, daha iddialı bir sonuç elde etmeyi umduğunu belirtmiş, ancak varılan anlaşmanın önemli bir temel sağladığını vurgulamıştır.
300 Milyar Doların Kullanım Alanları
Kabul edilen 300 milyar dolar, iklim açısından hassas ülkelerin temiz enerjiye geçişine yardımcı olmak amacıyla kullanılacaktır. Bu miktarın, hükümet hibelerinden, bankalar ve özel sektörden gelmesi beklenmektedir. Ülkelerin, fosil yakıt enerjisinden yenilenebilir enerji kullanımına geçişlerine destek sağlanması hedeflenmektedir.
Sonuç Olarak
İklim değişikliğiyle mücadelede atılan adımlar, küresel anlamda büyük bir önem taşımaktadır. Gelişmekte olan ülkelere yapılacak yardımlar, bu ülkelerin iklim değişikliğine karşı dirençlerini artıracak ve sürdürülebilir bir gelecek için kritik bir rol oynayacaktır. Ancak, kabul edilen yardım miktarlarının yetersizliği, uluslararası topluluğun daha fazla çaba göstermesi gerektiğini ortaya koymaktadır.
İlk yorum yapan olun