Dijital Pazar Yerlerinde İkinci El Ürün Satışı ve Dolandırıcılık Riski

Dijital Pazar Yerlerinde İkinci El Ürün Satışı ve Dolandırıcılık Riskleri

Dijital Pazar Yerlerinde İkinci El Ürün Satışı ve Dolandırıcılık Riskleri

Dijital pazar yerleri üzerinden ikinci el ürün satışı yapmak isteyen kullanıcılar, maalesef dolandırıcıların hedefi haline gelebiliyor. Kullanıcılar, satış sürecinde güvenli ödeme yöntemlerini tercih etseler de, platformların sunduğu koruma mekanizmalarının yetersizliği, satılan ürünlerin iade edilmesi durumunda mağduriyetlere yol açabiliyor. Dijital platformlar, satıcının ürününü iade alabilmesini ve eğer bu gerçekleşmezse satıcıya ödemenin yapılmasını garanti altına alabiliyor. Ancak bu süreçte, ürünlerde oluşan hasar ve değişiklikleri denetleyen bir mekanizma mevcut değil.

Tüketiciyi Koruma Derneği (TÜKODER) Genel Başkanı Aziz Koçal, Anadolu Ajansı muhabirine yaptığı değerlendirmede, son dönemlerde çevrim içi ikinci el alım-satım platformlarında bu tür şikayetlerin arttığına dikkat çekti. Koçal, “Bu platformlarda birçok vatandaş dolandırıcılık, mal kaybı gibi sorunlarla karşı karşıya kalıyor. Özellikle cep telefonu gibi elektronik ürünlerde bazı alıcılar, sağlam parçaları çıkararak ürünü eksik bir şekilde iade ediyor ve bu durumda satıcıyı mağdur ediyor.” dedi.

Koçal, söz konusu platformlarda satıcıların alıcılara ait kimlik bilgilerine erişimde zorluk yaşadığını vurguladı. “Alıcıların yalnızca kargo adresi görünürken, bu adreslerin çoğu zaman bir bakkal veya iş yeri gibi yerlere ait olması, alıcılara ulaşılmasını neredeyse imkansız hale getiriyor.” diye ekledi. Koçal, ayrıca ürünlerin iadesi için tanınan iki günlük sürenin dolandırıcılık ihtimalini artırdığını belirtti. “Özellikle cep telefonu ve diğer elektronik cihazlarda bazı kötü niyetli alıcılar, ürünü aldıktan sonra içindeki sağlam parçaları çıkarıp, IMEI numaralarını kopyalıyor ve ürünü iade ederek satıcıyı mağdur ediyor. Bu süreçte platform, parayı kendi bünyesinde tutarak iade gerçekleştiğinde alıcıya geri ödeme yapıyor. Böylece satıcı, hem ürününü eksik veya değiştirilmiş halde geri alıyor hem de ödeme alamıyor.” değerlendirmesinde bulundu.

“Uzun Mahkeme Süreleri Mağduriyetleri Artırıyor”

Koçal, bu platformlarda yaşanan anlaşmazlıkların Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında değerlendirilemediğine ve davaların hukuk mahkemelerine taşınmak zorunda kaldığına dikkat çekti. Uzayan mahkeme süreçlerinin ise mağduriyetleri artırdığını aktardı. Koçal, çevrim içi ikinci el alım-satım platformlarındaki yasal boşlukların, mağduriyetleri önlemek amacıyla acilen giderilmesi gerektiğini vurguladı. “Bu siteler üzerinden alışveriş yapan veya ürünlerini satışa koyan herkesin kimlik bilgileriyle kayıt olması zorunlu hale getirilmeli. Satıcı ve alıcı, sorun yaşandığında site aracılığıyla birbirine ulaşabilmeli. Kolay kazanç sağlama arayışında olan kötü niyetli kişilere karşı caydırıcı düzenlemeler acilen yapılmalı.” ifadelerini kullandı. Koçal, çevrim içi alışveriş yapmak isteyen tüketicilere de işlemlerini mümkünse yüz yüze yapmalarını tavsiye ederek, aksi takdirde dolandırıcılık riskinin kaçınılmaz olduğunu söyledi.

“Sattıcılar, Haklarını Aramak İçin Tüketici Hakem Heyeti ve Arabulucuya Başvurabilir”

Tüketici Hakları Derneği (THD) Başkanı Ergün Kılıç, mesafeli satış sözleşmelerinde aracı hizmet sağlayıcıların, alıcı ve satıcı ile birlikte “müteselsilen” sorumlu olduğunu belirtti. “Ön bilgilendirme yapma”, “bilgilendirmenin teyidi ve ispatını sağlama” konularında da bu sağlayıcıların yükümlülükleri bulunduğunu dile getirdi. Kılıç, “Bu platformlar, satıcı ve alıcının haklarını açık ve anlaşılır şekilde belirtmek, iade koşullarını açıklamak ve bilgilendirmenin teyit edildiğini ispatlamakla yükümlüdür. Satılan malın zararından alıcı kadar aracı hizmet sağlayıcı da sorumludur.” dedi.

Dijital platformlarda satış yapan kişilerin, ürün özelliklerini belirlemek amacıyla yetkili servis ya da bilirkişiden “tespit belgesi” alabileceğini belirten Kılıç, “Bu belge, hasar, eksik parça, parça değişimi veya ürüne zarar verilerek iade edilmesi gibi durumlarda ekonomik çıkarların tazmin edilmesinde önem taşır.” ifadelerini kullandı. Kılıç, tüketicilerin haklarını korumak amacıyla Tüketici Hakem Heyeti ve arabulucuya başvurabileceklerini vurgulayarak, şunları kaydetti:

  • Tüketici Hakem Heyetine başvuruda parasal miktar sınırları bulunmaktadır. 103,99 liraya kadar olan zararlar için ikamet ettiği il veya ilçede faaliyet gösteren Tüketici Hakem Heyetine başvurarak ekonomik zarar tazmini talep edebilir.
  • 103,99 lira üzerindeki zararlar için ise Tüketici Arabulucuya başvuru seçeneği bulunmaktadır.
  • Başvurular, il ve ilçelerde bulunan Tüketici Hakem Heyetine gidilerek yapılabileceği gibi e-devlet üzerinden Tüketici Bilgi Sistemi aracılığıyla da yapılabilir.

KAYNAK: AA