Bitlis’te Meydana Gelen Depremlerin Değerlendirilmesi
27 Kasım 2023 tarihinde, Bitlis’te meydana gelen 4,3 büyüklüğündeki depremler, bölge halkında endişe uyandırdı. Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Jeofizik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hamdi Alkan, bu depremleri ayrıntılı bir şekilde değerlendirdi. Özellikle, bu depremlerin bulunduğu fayın, Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü’nün (MTA) aktif diri fay haritasında yer almadığını vurguladı. Alkan, “Deprem oldu ama haritalarda orada fay yok. Burası jeolojik olarak özel bir bölge. Deprem haritasının güncellenmesi gerekiyor” dedi.
Depremlerin Tektonik ve Volkanik Etkileri
Doç. Dr. Alkan, Türkiye’nin sık sık deprem yaşayan bir ülke olduğunu belirterek, Bitlis ve çevresinin de bu durumdan etkilendiğini ifade etti. Bitlis’in Hizan ilçesi civarında 25 Eylül 2023 tarihinde 4,6 büyüklüğünde bir deprem yaşanmış, ardından ise 27 Kasım’da 4,3 büyüklüğünde iki deprem daha meydana gelmiştir. Bu durum, bölgenin depremsellik açısından ne kadar aktif olduğunu göstermektedir. Alkan, “Ana şoktan sonra yaklaşık 30 artçı şok meydana geliyor. Bunlar küçük küçük devam edecektir” diyerek, depremlerin ardındaki tektonik veya volkanik etkileri dile getirdi.
Diri Fay Haritasının Güncellenmesi Gerekliliği
27 Kasım’da yaşanan depremlerin Hizan’ın batısında, Eylül ayındaki depremin ise doğusunda gerçekleştiğini ifade eden Alkan, Bitlis ve Van bölgelerinde çok sayıda aktif diri fayın bulunduğunu belirtti. Ancak, MTA’nın diri fay haritasında bu depremlerin olduğu bölgede herhangi bir diri fayın görünmediğini vurguladı. “Burada ilginç olan, bu depremlerin olduğu yerde herhangi bir diri fayın görünmüyor olması. Burada fay veya fay zonu görünmüyor,” dedi. Alkan, depremlerin doğrultu atımlı faylar olduğunu ve bu durumun MTA’nın fay haritasına göre değerlendirilmesi gerektiğini belirtti.
Deprem Haritalarının Önemi
Doç. Dr. Alkan, “Eğer bir yerde deprem varsa orada fay vardır” diyerek, bu tür durumların dikkate alınması ve gerekli araştırmaların yapılması gerektiğinin altını çizdi. Diri fay haritalarının sürekli olarak güncellenmesi gerektiğini ifade eden Alkan, “Kahramanmaraş depremlerinin ardından diri fay haritasında güncellemeler oldu. Ancak, Bitlis’te meydana gelen son depremlerde haritaya baktığımızda fay yok,” dedi. Bu bağlamda, MTA’nın diri fay haritasının güncellenmesi gerektiği fikrini savundu.
Jeolojik Çalışmaların Gerekliliği
Bölgenin jeolojik özellikleri nedeniyle, deprem haritalarının güncellenmesi gerektiğini belirten Alkan, “Bu durum, jeofizik mühendisleri olarak şu an belli çalışmalar yapmamız gerektiğini gösteriyor,” dedi. Ayrıca, diğer kurumların da burada özellikle çalışma yapması gerektiğini vurguladı. Bu tür olayların, bölgenin depremsellik haritasının güncellenmesini gerektirdiğini belirtti.
Sonuç Olarak
Bitlis’te meydana gelen depremler, bölgenin jeolojik yapısını ve depremsellik durumunu bir kez daha gözler önüne sermiştir. Doç. Dr. Hamdi Alkan’ın açıklamaları, depremlerin nedenleri ve sonuçları hakkında önemli bilgiler sunmaktadır. Diri fay haritasının güncellenmesi ve bölgedeki jeolojik çalışmaların artırılması, gelecekte olası depremlere karşı hazırlıklı olabilmek için kritik bir öneme sahiptir. Bu tür çalışmalar, hem akademik anlamda hem de kamu güvenliği açısından büyük bir gerekliliktir.
İlk yorum yapan olun