Dünya Altın Konseyi: Altın Talebinde Rekor Artış ve Gelecek Beklentileri

Dünya Altın Konseyi’nin Görüşleri

Dünya Altın Konseyi (WGC) Araştırma Başkanı Juan Carlos Artigas, altın yatırım ve talebinde büyüme eğiliminin devam edeceğini öngördüğünü vurguladı. Artigas, “Özellikle yatırım tarafında hâlâ önemli bir bastırılmış talep olduğunu düşünüyorum. Altın piyasası yatırım açısından henüz doymuş değil.” ifadelerini kullandı.

WGC’nin bu yılın üçüncü çeyreğine ilişkin raporuna göre, altın talebi rekor seviyelere ulaştı. Bu durumu değerlendiren Artigas, “Yılın üçüncü çeyreğinde altın talebinin rekor kırmasında, güçlü yatırım akışlarının devam etmesi ve özellikle Hindistan’dan gelen beklenenden fazla talep etkili oldu.” dedi.

Artigas, ABD ve Avrupa’da politika faizinin düşürülmesinin altın bulundurmanın fırsat maliyetini azalttığını ve bu durumun altını daha cazip hale getirdiğini belirtti. Bunun yanı sıra, son birkaç yıldır devam eden jeopolitik gerilimlerin de talep üzerinde önemli bir etkisi olduğunu ifade etti. “Altın, hem bir tüketim ürünü hem de yatırım varlığı olarak iki farklı rol üstleniyor. Tüketici tarafında yüksek fiyatların, örneğin mücevher talebinde zorluklar yarattığını gözlemliyoruz. Çin bu konuda dikkat çeken bir örnek. Çin’deki ekonomik büyümenin daha kısıtlı gerçekleşmesi, yüksek fiyatlar ile birleşince talep üzerinde belirgin bir etki yarattı.” diye ekledi.

Artigas, insanların altını genellikle riskleri hedge etmek amacıyla kullandığını ve risk arttıkça altına yapılan yatırımların da artma eğiliminde olduğunu açıkladı. “Düşen faiz oranları, altını daha cazip hale getiriyor.”

Faiz Düşüşünün Etkileri

Artigas, altının enflasyon, jeopolitik gerilimler ve piyasa oynaklığına karşı etkili bir riskten korunma aracı olduğunu belirtti. “Mevcut durumda, dünya genelinde faizlerin düşmesi altını daha cazip hale getiriyor. Düşen faizler, özellikle son dönemde yatırım ürünlerinde gözlemlediğimiz girişleri motive ediyor. Faizler düşmeye devam ettikçe ve jeopolitik riskler yüksek kaldıkça, altında daha fazla yatırım akışı görmek mümkün; bu durum fiyatları da destekleyebilir.” dedi.

Artigas, “Yatırım tarafında hâlâ önemli bir bastırılmış talep olduğunu düşünüyorum. Finansal piyasalarda daha fazla oynaklık olursa, altına olan ilginin artmasını bekliyoruz. Yine, yılın ilk yarısında Çin’de güçlü yatırım akışları gözlemledik ve bu eğilimin sürmesi için iştah devam ediyor.” şeklinde konuştu.

Ancak, altın fiyatlarının hızlı bir şekilde artması durumunda tüketici talebinin kısıtlanabileceğine de dikkat çekti. “Tüketiciler genellikle yüksek fiyatlara uyum sağlamaya çalışır, ancak bu süreç zaman alabilir. Altın fiyatları çok hızlı artarsa, bu durum tüketim için bazı zorluklar yaratabilir.” dedi.

Merkez Bankalarının Rolü

Artigas, son birkaç yıldır merkez bankalarının altın alımlarını yakından takip ettiklerini belirtti. “Merkez bankalarının altın talebi şu ana kadar güçlü. Ancak, muhtemelen bu yıl merkez bankalarının talebinin geçen yılki seviyenin altında kalacağını öngörüyoruz. Altın satışında çok fazla iştah görmüyoruz; ancak rezerv eklemeye devam etme noktasında bazı taktiksel duraklamalar yaşanabilir.” ifadelerini kullandı.

Küresel açıdan bakıldığında, merkez bankalarının altın talebini yönlendiren tek bir merkez bankasının olmadığını dile getiren Artigas, birçok merkez bankasının altın alımına katıldığını aktardı.

ABD Seçimlerinin Etkisi

Artigas, ABD’deki başkanlık seçimlerinin altın üzerindeki olası etkileri hakkında da görüşlerini paylaştı: “Analizlerimize göre, altın hem Trump hem de Harris başkanlığında fayda sağlayabilir. Bu durum, dış veya para politikası gibi uygulanabilecek politikalardan kaynaklanıyor. ABD’de kamu borcunun artmaya devam etmesi muhtemel ve bu durum dünya genelinde, özellikle yatırımcılar arasında büyük bir endişe yaratıyor.” dedi.

WGC’nin bu hafta yayımladığı “Altın Talep Eğilimleri” raporuna göre, küresel altın talebi yılın üçüncü çeyreğinde yüzde 5 artarak 1.313 ton seviyesine ulaştı ve bu durum rekor seviyeye işaret etti. Altın talebindeki bu güçlü büyüme fiyatlara da yansıdı; bu dönemdeki talebin değeri yıllık bazda yüzde 35 artarak ilk kez 100 milyar doları aştı. Yılın üçüncü çeyreğinde altın fiyatlarında üst üste rekorlar görüldü; bu dönemde ortalama fiyat geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 28 artış gösterdi ve ortalama ons fiyatı 2.474 dolar oldu.

KAYNAK: AA