
Emtia Piyasasındaki Dalgalanmalar
2023 yılının ilk sekiz ayında emtia piyasasında belirgin dalgalanmalar gözlemlendi. ABD seçimlerine ilişkin belirsizlikler, Çin ekonomisine dair kaygılar ve hava koşullarındaki iyileşme nedeniyle arz endişelerinin azalması, emtia piyasasında olumsuz etkiler yarattı. Ancak, ABD Merkez Bankası’nın (Fed) faiz indirimine gidebileceği yönündeki beklentilerden kaynaklanan olumlu fiyatlamalar, ABD’nin uyguladığı yaptırım kararları ve Çin’in ekonomik güçlenme çabaları, emtia piyasasında bazı yükselişlere sebep oldu.
Ocak-ağustos döneminde, altın ve gümüş, emtia piyasasında en fazla kazandıran ürünler arasında yer aldı. Bu süreçte, altın ve gümüşün ons fiyatı ortalama olarak %21,3 oranında bir artış kaydetti. Ocak ayında 2.063 dolardan işlem gören altının ons fiyatı, ağustos ayında 2.503,4 dolara kadar yükseldi. Yıl genelinde ise altın, 2.531,6 dolarla rekor seviyeler gördü. Geçen yılı 23,8 dolarla kapatan gümüşün ons fiyatı, ağustosta 28,9 dolara ulaştı ve yıl içinde 32,5 dolarla Aralık 2012’den bu yana en yüksek seviyeyi test etti.
Merkez Bankalarının Altın Talebi
Altın fiyatları, Orta Doğu’daki gerginlikler nedeniyle yatırımcıların “güvenli liman” arayışına yönelmeleri neticesinde yükseldi. Ayrıca, merkez bankalarının sürekli artan altın alımları, altının ons fiyatını destekleyen kritik bir faktör oldu. Dünya Altın Konseyi’nin raporuna göre, merkez bankalarının altın alımları, yılın ilk yarısında 483 tonla rekor seviyeye ulaştı. Temmuz ayında ise bu alımlar bir önceki aya göre iki kat artarak 37 tona yükseldi. Fed’in faiz oranlarını düşürebileceğine dair artan beklentiler, altının ons fiyatını olumlu yönde etkileyen unsurlar arasında yer aldı.
Analistler, jeopolitik ve ekonomik belirsizlikler karşısında korunma arayışının, özellikle Asya’da, altına olan talebi artırdığını ifade ediyor. Bu bölgede gayrimenkul ve hisse senedi gibi diğer yatırım araçlarına olan güvenin azalması, yatırımcıları altına yönlendirdi. Çinli hane halklarının artan fiziksel talebi de altın fiyatlarını destekleyen bir diğer etken oldu.
Altın: Güvenli Liman Olma Özelliğini Koruyor
Uzmanlar, değerli metaller arasında özellikle altının güvenli liman özelliğinin öne çıktığını belirtirken, altın fiyatlarının gücünü korumasında jeopolitik risklerin önemli bir payı olduğunu vurguluyor. Özellikle ABD ekonomisinin sağlamlığına dair gelen makroekonomik veriler, gümüş fiyatlarının yükselmesini sağladı. Küresel madenlerde gümüş üretiminin yavaşlaması ve endüstriyel alanlarda talebin artması, gümüş fiyatlarını yukarı yönlü etkiledi. Üretim hızındaki düşüş ve güçlü endüstriyel talep, arzın talebi karşılayamadığına dair endişeleri de beraberinde getirdi.
Gümüş, genellikle otomobil, güneş paneli, mücevher ve elektronik imalatında kullanılan önemli bir malzeme olma özelliği taşımaktadır. Analistler, Çin’in büyük miktarlarda ürettiği güneş panelleri için gümüş ithalatını artırabileceğine dikkat çekiyor. Japonya Merkez Bankası’nın (BoJ) eski Yönetim Kurulu Üyesi Makoto Sakurai’nin geçen ay yaptığı, BoJ’un faiz artırmayacağına dair açıklamalar da değerli metalleri olumlu yönde etkiledi. Gerileyen tahvil faizleri, değerli metaller için destekleyici bir unsur oldu. Jeopolitik riskler ve resesyon endişelerinin artmasıyla birlikte, yıl genelinde 92 seviyelerine ulaşan altın/gümüş rasyosu, ekonomik aktiviteye dair endişelerin azalması ve ekonomilerin toparlanması ile 88 seviyelerine geriledi. Uzmanlar, küresel ekonomik toparlanmanın hızlanması durumunda altın/gümüş rasyosunun 75 seviyelerine kadar inebileceğini öngörüyor.
ABD Başkanlık Seçimlerine İlişkin Belirsizlikler
Saxo Capital Emtia Strateji Başkanı Ole Hansen, AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, Rusya, Ukrayna ve Orta Doğu’daki jeopolitik risklerin yanı sıra kasım ayındaki ABD başkanlık seçimlerine dair belirsizliklerin altın ve gümüş fiyatlarını desteklediğini belirtti. Çin’deki zorlu ekonomik koşullar ve emlak sektöründeki sıkıntıların, yatırımcıların nakitlerini daha güvenli alanlara yatırma ihtiyacını doğurduğunu ve bu durumun altın ve gümüşde sert yükselişlere neden olduğunu ifade etti. Hansen, “Jeopolitik belirsizlik ve dolarizasyonun azalması ortamında merkez bankalarının talebi devam ediyor. En önemlisi, altın, diğer varlıkların sağlayamayacağı düzeyde güvenlik ve istikrar sunabiliyor.” değerlendirmesinde bulundu. Ayrıca, tarihsel olarak altının iyi performans sergilediği dönemlerde, ABD’de faiz indirim döngüsünün başlamasının olumlu etkisinin giderek daha fazla hissedildiğini sözlerine ekledi.
KAYNAK: AA