Valentina 1 Yük Gemisinde Kaybolan Mühendis Doğukan Demirtaş’ın Hikayesi
10 Eylül tarihinde, Doğukan Demirtaş, ‘Valentina 1’ isimli yük gemisinde 4’üncü mühendis olarak göreve başlamıştır. Bu gemi, Endonezya‘dan hareket ederek Singapur‘a gitme görevini üstlenmiştir. Ancak, 17 Aralık’ta yaşanan bir olay, hem ailesini hem de gemi mürettebatını derin bir endişeye sürüklemiştir. Doğukan Demirtaş’ın kaybolduğu haberi, tüm gemi ekibinin ve ailesinin yüreğini dağlamıştır.
Arama Çalışmaları ve Zorluklar
Mürettebat, geminin her köşesini didik didik arayarak Doğukan’ı bulmaya çalışmıştır. Ancak, tüm çabalara rağmen sonuç alınamamıştır. Bu durum, arama çalışmaları‘nın başlatılmasına sebep olmuştur. Çevredeki gemiler ve sahil güvenlik ekipleri de bu arama çalışmalarına katılmıştır. Ne yazık ki, Endonezya açıklarındaki Flores Adası bölgesinde gerçekleştirilen arama faaliyetleri, olumsuz hava koşulları nedeniyle 7 gün sonra durdurulmuştur. Bu durum, hem aile hem de arkadaşları için büyük bir üzüntü kaynağı olmuştur.
Aile ile Son Görüşme
Doğukan Demirtaş’ın ailesi, onunla en son 16 Aralık’ta saat 13.42’de telefonla görüştüğünü belirtmiştir. Bu görüşme, ailenin umutlarını canlı tutan bir an olarak hafızalarına kazınmıştır. Ailesinin geçirdiği bu zor zamanlarda, onların yanında olmak ve destek vermek büyük önem taşımaktadır. Doğukan’ın babası Önder Demirtaş, oğluyla ilgili süreci şu şekilde aktarmıştır: “Vardiyaya inmediği için gemide olmadığı fark ediliyor. Her yer aranıyor. 18 Aralık’ta küçük oğlum Atakan’a Instagram üzerinden mesaj atıyorlar. Oğlum askerde olduğu için hemen beni arayıp, durumu anlattı.” Bu durum, ailenin yaşadığı kaygıyı ve belirsizliği daha da derinleştirmiştir.
Şirketin ve Yetkililerin Rolü
Demirtaş’ın kaybolması sonrası, gemi şirketi ve yetkililer de duruma el atmıştır. Endonezya Büyükelçiliği ile yazışmalar yapıldığı belirtilmiştir. 7 gün boyunca devam eden arama çalışmalarında, Singapur ile Liberya‘da personellerin ifadeleri alınmıştır. Bu süreçte aile, yetkililerden oğullarının bir an önce bulunması konusunda yardım beklemektedir. Önder Demirtaş, “Umutla bekleyişimiz sürüyor. İşin takipçisiyiz. Şüphe duyduğumuz bir şey yok,” diyerek durumun ciddiyetini vurgulamıştır.
Oğlunun Hayalleri
Doğukan Demirtaş, gemide işe başlayalı henüz 3 ay olmuştur ve 6 aylık bir sözleşme yapmıştır. Bu süre zarfında, ailesinin ve kendi hayallerinin peşinden koşma arzusu ile dolup taşmaktadır. Ailesi, 16 Aralık’taki son görüşmelerinde, “Ne yapıyorsun güzel oğlum?” sorusuna verdiği “İyiyim” cevabını her zaman hatırlamaktadır. Bu cevap, aile için bir umut ışığı olmuştur.
Denizcilik ve Güvenlik
Denizcilik sektörü, zorlu koşulları ve tehlikeleri barındıran bir alandır. Bu tür olaylar, denizcilerin güvenliğinin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne sermektedir. Şirketlerin, mürettebatlarının güvenliğini sağlamak adına daha fazla önlem alması gerektiği aşikardır. Bu tür kayıpların yaşanmaması için, eğitim ve güvenlik standartlarının artırılması büyük bir gereklilik haline gelmiştir.
Toplumsal Destek ve Dayanışma
Doğukan Demirtaş’ın kaybolması, toplumsal bir dayanışma çağrısını da beraberinde getirmiştir. Sosyal medya platformları üzerinden yapılan paylaşımlar, kaybolan denizcilerin bulunması için farkındalık yaratmaya yönelik bir çaba olarak ön plana çıkmaktadır. Aileler, bu tür durumlarla karşılaştıklarında yalnız olmadıklarını hissetmeli ve toplumsal destek bulmalıdır.
Gelecek Umutları
Herkesin kalbinde bir umut ışığı yanmaya devam etmektedir. Doğukan Demirtaş’ın ailesi, yetkililerin ve toplumun desteğiyle, oğullarının bir an önce bulunmasını umut ederek beklemektedir. Bu süreç, sadece bir kayıp hikayesi değil, aynı zamanda sevgi, dayanışma ve umut dolu bir yolculuğun da ifadesidir.
İlk yorum yapan olun