HSBC’nin Türkiye Ekonomisi ve Faiz İndirimi Değerlendirmesi

HSBC’den Türkiye için Faiz İndirimi Değerlendirmesi

İngiltere’nin önde gelen bankalarından HSBC, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) için faiz indirimine dair önemli bir değerlendirme yaptı. Banka, bu yıl TCMB’den bir faiz indirimi beklediklerini, 2025’te ise bu indirimlerin daha önceden yapılmasını öngördüklerini belirtti.

HSBC’nin açıklamalarında, “Eğer politika yapıcılar enflasyon beklentilerini hedefe daha yakın bir seviyeye sabitlemek konusunda ciddilerse, reel faiz oranlarını uzun bir süre yüksek tutacak bir gevşeme hızı görmeyi bekleriz” ifadesi dikkat çekiyor. Ayrıca, “Gevşeme döngüsünün önümüzdeki yıl başlamasını ve politika faizinin 2025 sonunda yüzde 30 olmasını beklemeye devam ediyoruz” denildi.

HSBC Türkiye Raporundaki Değerlendirmeler

HSBC’nin Türkiye raporunda yer alan önemli değerlendirmeler şu şekildedir:

  • Haziran 2023’ten bu yana uygulanan parasal sıkılaştırma ve diğer ekonomik istikrar tedbirleri, Türk ekonomisini çok daha güçlü bir temele oturtmuştur.
  • Rekor seviyedeki enflasyon ve dış açık, kademeli bir düzeltme sürecine girmiştir. Yatırımcı duyarlılığı son yıllarda olmadığı kadar güçlüdür.
  • Sermaye girişleri artmış ve Merkez Bankası önemli ölçüde rezerv biriktirmiştir.
  • Tahmin ufkumuz boyunca politika ortamının ortodoks ve güvenilir kalmasını bekliyoruz.
  • Daha acil makro riskler ele alındıkça, politika yapıcıların dikkatinin Türkiye ekonomisinin karşılaştığı arz yönlü zorluklara yönelmesi muhtemeldir.

Kısa süre önce açıklanan orta vadeli program, Ar-Ge yatırımlarını, ithalata bağımlılığın azaltılmasını, işgücü piyasası ve eğitim reformlarını, kamu sektörü yatırımlarının ve cari harcamaların rasyonelleştirilmesini, vergilendirmede adalet ve verimliliği, kayıt dışılığın azaltılmasını ve iş ve yatırım ortamının iyileştirilmesini hedeflemektedir.

HSBC, GSYH büyüme tahminlerini düşürdüklerini ve ekonominin bu yıl ve önümüzdeki yıl yüzde 3 civarında büyümesini beklediklerini aktardı. 3. ve 4. çeyreklerde beklenen sığ daralmaların ardından, 2025’te kademeli bir toparlanma öngörülmektedir. Bu ayarlamanın kademeli dezenflasyona yol açması muhtemeldir. Manşet enflasyon oranlarının ise 2024 sonu ve 2025 sonu itibarıyla sırasıyla yüzde 45 ve yüzde 28 olacağı tahmin edilmektedir.

HSBC, gevşeme döngüsünün önümüzdeki yıl başlamasını ve politika faizinin 2025 sonunda yüzde 30 olmasını beklemeye devam ettiklerini vurguladı. Ancak, indirimlerin 2025 yılına daha fazla önden yükleneceği öngörülmektedir.

Dış dengelerin, fiyat dinamiklerinden daha fazla iyileşme gösterdiğini belirten HSBC, cari açığın bu yıl ve gelecek yıl GSYH’nin yüzde 2’sinde veya altında kalacağını, bunun da daha önce öngörülenden biraz daha düşük olduğunu bildirdi. Son mali sonuçların da beklenenden daha iyi olduğu ifade edildi; bu yıl daha küçük bir manşet açık görülmekte (GSYH’nin yüzde 5,7’sinden yüzde 5,0’ına), ancak gelecek yıl için açık tahminini değiştirmeyerek GSYH’nin yüzde 3,5’i olarak korumaktadırlar.

Mayıs ve Haziran aylarında açıklanan mali konsolidasyon paketinin ihmal edilebilir boyutta kaldığı kaydedildi. Orta vadeli program, gelecek yıl için daha küçük bir açık tahmini sunmaktadır; çünkü büyük ölçüde depremle ilgili harcamaların azalacağı tahmin edilmektedir.

HSBC’nin değerlendirmelerine göre, eğer politika yapıcılar enflasyon beklentilerini hedefe daha yakın bir seviyeye sabitleme konusunda ciddiyse, uzun bir süre yüksek reel faiz oranları beklenebilir. 2025’te daha iddialı bir mali konsolidasyonun enflasyonla mücadeleye yardımcı olacağı düşünülmektedir; ancak politika yapıcıların sert bir inişten kaçınmak için daha destekleyici bir duruş sergileme eğiliminde olacağı öngörülmektedir.

Bankanın baz senaryosuna göre, politika ortamının tahmin ufku boyunca geleneksel ve öngörülebilir kalacağı varsayılmaktadır. Bu yılın geri kalanında ve 2025 yılında Türkiye ekonomisi için bir yumuşak iniş öngörülmekte; büyümenin yüzde 3 civarında kalacağı, enflasyonun gelecek yılın sonunda yüzde 30’un altına düşeceği ve ödemeler dengesi dinamiklerinin daha küçük bir cari açık ve daha güçlü sermaye girişleri ile desteklenmeye devam edeceği tahmin edilmektedir.

Ancak, bu nispeten olumlu baz senaryoda bile risklerin var olduğu belirtilmektedir. Yükselen petrol fiyatları, küresel talepteki zayıflık, jeopolitik gerilimler ve risk iştahındaki bozulma, ödemeler dengesi baskılarının yeniden ortaya çıkmasına ve ekonomik faaliyet üzerinde baskı yaratmasına neden olabilir.

Enflasyon cephesinde de riskler bulunmaktadır. Enflasyonun ne kadar uzun süre yüksek kalması, yerleşik hale gelme olasılığını artırmaktadır. Finansal piyasa katılımcılarının yüzde 30 civarındaki beklentilerine kıyasla, hanehalkı ve firmaların bir yıl sonraki enflasyon beklentilerinin sırasıyla yüzde 70 ve yüzde 50 civarında olduğunu gösteren veriler, bu durumun bir dereceye kadar gerçekleştiğine dair kanıtlar sunmaktadır.

Son veriler, ekonominin sert bir inişten kaçınacağına işaret etmektedir. Ekonomi, 2. çeyrekte bir önceki çeyreğe göre yüzde 0,1 oranında büyüyerek daralmadan kaçınmıştır. Ancak, 1. çeyrek büyümesi, bir önceki çeyreğe göre yüzde 2,4’ten yüzde 1,4’e revize edilmiştir. Hanehalkı ve kamu harcamaları da 2. çeyrekte bir önceki çeyreğe göre yavaşlamış, fakat sırasıyla yüzde 0,5 ve yüzde 0,3 oranında genişleyerek pozitif bölgede kalmıştır.

Sabit yatırımlar ve ihracat, sırasıyla yüzde 4,1 (1. çeyrekteki yüzde +2,4’ten) ve yüzde 3,9 (2. çeyrekteki yüzde +2,8’den) düşerek önemli ölçüde daha kötü bir performans sergilemiştir. İthalat ise, ilk çeyrekteki yüzde 3,6’lık düşüşün ardından, bir önceki çeyreğe göre yüzde 0,6 artış göstermiştir.

3. çeyrek verileri ise karışık bir görünüm sergilemiştir. Temmuz-Ağustos aylarında ortalama imalat PMI değerleri, 2. çeyreğe kıyasla daha zayıf kalmış ve aynı durum kapasite kullanım oranları için de geçerli olmuştur. Tüketici ve iş dünyası güveni de 3. çeyrekte 2. çeyreğe kıyasla daha zayıf bir seyir izlemiştir. Hanehalkı enflasyon beklentileri de Temmuz-Ağustos aylarında kötüleşmiş ve bu durum güven göstergeleri ile bir miktar ilişkili olabilecektir.

Bu arada, kredi büyümesi haziran sonunda dibe vurmuş gibi görünürken, 3. çeyrekte kamu bankası kredileri ve ticari kredilerden kaynaklanan sınırlı bir toparlanma gözlemlenmiştir. Konut ve otomobil satışları da temmuz ayında hafif bir toparlanma göstermiş olsa da, otomobil satışlarındaki yıllık büyüme son derece olumsuz bir seyir izlemeye devam etmektedir.

KAYNAK: FOREKS

Spor

Türk Basketbolu İçin Kritik Hafta

Türk basketbolu için kritik bir haftaya giriyoruz! Takımların performansı, ligdeki rekabet ve milli takımın geleceği üzerine derinlemesine analizler. Bu haftayı kaçırmayın, basketbolseverler için önemli gelişmeler sizi bekliyor! […]

Spor

Wilfried Zaha’ya Şok Üstüne Şok!

Wilfried Zaha’nın futbol kariyerinde yaşadığı şok gelişmeleri keşfedin! Transfer söylentileri, sakatlıklar ve diğer sürpriz olaylarla dolu bu içerikte, Zaha’nın hayatındaki zorlukları ve başarıları ele alıyoruz. […]

Manşet

Çelikhan’da İlk Kar Yağışı

Çelikhan’da beklenen ilk kar yağışı sonunda gerçekleşti! Şehir beyaz örtüyle kaplanırken, kışın tadını çıkarmak isteyenler için muhteşem manzaralar ve keyifli aktiviteler sizleri bekliyor. Karın büyüsünü keşfedin! […]