Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, başkentte bir otelde gerçekleştirilen İklim Değişikliği ve Uyum Koordinasyon Kurulu Toplantısı’nda önemli açıklamalarda bulundu. Kurum, iklim krizinin küresel ölçekte tüm üretim ve tüketim zincirlerini köklü bir şekilde dönüştürdüğünü vurguladı. Sel, yangın, çölleşme ve kuraklık gibi doğal afetlerin sıklığının ve etkilerinin her geçen gün arttığını belirtti. İklim göçünün giderek yaygınlaştığını ve insanların yaşam alanlarını terk etmek zorunda kaldığını ifade eden Kurum, temiz suya ve gıdaya erişimin de zorlaştığını dile getirdi.
Kurum, dünyada her yıl 2,1 milyar ton katı atık üretildiğini aktararak, “Her yıl 8 milyon ton atık okyanuslara karışıyor. Günümüzde dünyada üretilen gıdanın üçte biri, yani 1,3 milyar tonu israf ediliyor. Bu israfın maliyeti 1 trilyon doları aşıyor. Son 50 yılda hava, iklim ve suyla bağlantılı 11 binden fazla afet kayıtlara geçmiştir. Bunun sonucunda 2 milyonun üzerinde can kaybı ve 3,64 trilyon dolarlık ekonomik kayıp yaşanmıştır.” dedi.
Türkiye’de son yıllarda doğal afetlerin ağır sonuçlarıyla karşı karşıya kalındığını belirten Kurum, bu tabloya karşı üzerlerine düşen görevin sürdürülebilir ve yeşil kalkınmayı temel alan döngüsel ekonomi modeline geçmek olduğunu vurguladı. Bakan Kurum, Türkiye olarak bu konuda önemli adımlar attıklarını ifade ederek, sözlerine şu şekilde devam etti:
- “2053 Net Sıfır Emisyon ve Yeşil Kalkınma Hedefleri doğrultusunda iklim dostu ve yeşil dönüşüm eksenli bir yaklaşım benimsiyoruz.
- Ülkemizi değişen ve dönüşen dünyanın değiştirici gücü olarak değerlendiriyor, bir yandan kendi önceliklerimize odaklanıyor diğer yandan uluslararası yükümlülüklerimizi yerine getiriyoruz.”
- Bu bağlamda Orta Vadeli Programda öngörülen dijital dönüşüm ve yeşil finansman mekanizmalarına ulaşmak için gerekli hazırlıklarımızı tamamladık.”
Bakanlık olarak bu çalışmalarını iki ana eksen üzerinde kurduklarını belirten Kurum, “Dijital dönüşüm için akıllı şehirler vizyonumuz ve yeşil dönüşüm için de çevre ve iklim değişikliği alanlarında yürüttüğümüz çalışmalarla bu süreci yönetiyoruz.” dedi.
“Geridönüşüm Oranını Yüzde 60’a Çıkarmayı Hedefliyoruz”
Kurum, Türkiye’nin tarihi boyunca insanlığın genetiğini etkileyen konulara kayıtsız kalmadığını vurgulayarak, ülke olarak iklim değişikliği ve çevre sorunlarıyla mücadelenin her zaman siyasetin üstünde ve sınır tanımayan konular olarak ele alındığını söyledi. İklim değişikliğiyle mücadeleyi hem mevcut sorunların önlenmesi hem de kalkınma sürecinde iklime uyum olarak değerlendirdiklerini belirtti.
Kurum, şunları ekledi: “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı 2053 Net Sıfır Emisyon Hedefi ve Yeşil Kalkınma Hedefleri doğrultusunda iklim değişikliğiyle mücadele ve uyum konularında birçok önemli düzenleme gerçekleştirdik. Su kaynakları yönetiminden biyolojik çeşitlilik ve ekosistem hizmetlerine, tarım ve gıda güvencesinden enerji ve sanayiye, ulaştırmadan kentlere, sağlıktan sosyal kalkınma ve afet risk azaltmaya kadar pek çok alanda iklim değişikliğine uyum için çalışmalar yapmaktayız.
Paris İklim Anlaşması’nı ülkemizin özgün konumunu koruyarak ve hakkaniyet ilkesini gözeterek, Gazi Meclisimizden yetki alarak onayladık. Ulusal Katkı Beyanımızda azaltım oranımızı yüzde 21’den yüzde 41’e çıkardık. Ayrıca, dünyaya örnek olan ve iklim diplomasisinde çığır açan Sıfır Atık Modelini başarıyla uyguluyoruz. Elde ettiğimiz kazanımların yanı sıra büyük bir zihniyet dönüşümünü de gerçekleştirdik. Hayata geçirdiğimiz Ulusal Depozito Yönetim Sistemi sayesinde 2035’de ülkemizdeki geri kazanım oranını yüzde 60’a çıkarmayı hedefliyoruz. 2018 yılında yüzde 1,2 olan arıtılmış atık suların yeniden kullanım oranını yüzde 5,5’e çıkardık, 2030’da ise yüzde 15 seviyesini yakalamayı planlıyoruz.”
Kurum, son 22 yılda sosyal konut ve kentsel dönüşüm çalışmalarıyla ürettikleri 3,3 milyon konutu çevreye saygılı, sıfır atık uyumlu olacak şekilde inşa ettiklerini belirtti. Deprem bölgesindeki 452 bin yeni konut ve iş yerinin sıfır atık ve iklim değişikliğine uyumlu şekilde inşa edilmeye devam edildiğini aktardı. Enerjide verimliliği sağlamak için tesislere Sanayide Yeşil Dönüşüm Belgesi düzenlediklerini, enerji sektöründeki toplam elektrik kurulu gücü içerisindeki yenilenebilir enerjinin payını 2035’te yüzde 65’e yükseltmeyi hedeflediklerini ifade etti.
Yakın zamanda çıkması beklenen İklim Kanunu ile Emisyon Ticaret Sistemi’nin kurulması için yürütülen çalışmaları tamamlayacaklarını dile getiren Kurum, şöyle devam etti:
- “Yeşil yatırımlar için finansman mekanizmaları ve hibe programları geliştirmeye devam edeceğiz.
- Türkiye’nin özgün ihtiyaçlarını karşılayacak Ulusal Yeşil Taksonomi yönetmeliğini 2025’de uygulamaya alacağız.
- Orta Vadeli Programımızda belirttiğimiz Yeşil Finans Stratejisi ve Eylem Planını süratle hayata geçireceğiz.”
Kurum, iklim değişikliğiyle mücadelede önemli bir yer tutan millet bahçeleri ve ekolojik koridorlarla karbon yutak alanlarını artıracaklarını da sözlerine ekledi. “İklim değişikliğiyle yerel ölçekte mücadele etmek oldukça değerli, bu nedenle 81 ilde uygulamaya geçtiğimiz program dahilinde 81 İl İklim Değişikliği ve Uyum Koordinasyon Kurulları bu kapsamda çalışacak ve yerelde iklim değişikliğine uyum bağlamında projeleri hayata geçirecektir.” dedi.
“Uzun Dönemli İklim Değişikliği Stratejisini İstişare Edeceğiz”
Bakanlık olarak iklim değişikliğiyle ilgili konularda ulusal koordinasyon görevini yürüttüklerini bildiren Kurum, geçen yılki İklim Değişikliği Koordinasyon Kurulu toplantısında onaylanan ve 2024-2030 dönemini kapsayan İklim Değişikliği Azaltım Stratejisi ve Eylem Planı’nın hazırlandığını belirtti. Kurum, şunları kaydetti:
- “Bugünkü toplantımızda ülkemizin 2053 Uzun Dönemli İklim Değişikliği Stratejisi yol haritasını istişare edeceğiz.
- Yol haritamızda sera gazı emisyonuna sebep olan enerji, sanayi, tarım, ulaştırma, atık, binalar, arazi kullanımı ve ormancılık sektörlerinin yanı sıra iklim değişikliğine uyum konuları yer almaktadır.”
- 11-22 Kasım’da, dost ve kardeş ülke Azerbaycan’da düzenlenecek COP29 Taraflar Konferansında ülkemiz adına bu platformda ortak akılla aldığımız kararları tüm dünyaya açıklayacağız.
Bugünkü toplantımızda COP29 kapsamında müzakereler ve girişimler hakkında değerlendirmelerde bulunacağız.
KAYNAK: AA