Küresel Savaş Riskleri ve Türkiye’de Altın Yatırımları

Küresel Savaş Riski ve Altın Yatırımları

Küresel çapta yükselen büyük savaş riskleri, hem dünya genelinde hem de Türkiye’de altın alımlarına olan ilgiyi artırmış durumda. Türkiye, 2024 yılında Hindistan ve Çin’i geride bırakarak en çok altın alımını gerçekleştiren ülke konumuna geldi.

Altın Rezervleri ve Sınırlı Varlık

Altın ve para piyasaları uzmanı İslam Memiş, Türkiye gibi birçok ülkenin altın rezervlerini hızla artırdığını belirtiyor. Bu artışın başlıca sebepleri arasında savaş hazırlıkları, dijital paralara geçiş ve doların bir tehdit olarak algılanması yer alıyor. Memiş, “Altın, sınırlı bir varlık. Dolayısıyla dünyanın buna fiziki olarak ihtiyacı var ve yer altındaki altın madenleri her geçen gün tükeniyor. Türkiye, her fırsatta altın alımına devam edecektir.” ifadeleriyle dikkat çekiyor.

Gram Altın ve Yıl Sonu Tahminleri

Yıl sonuna yönelik tahminlerde bulunan Memiş, gram altının yıl sonunda 3 bin ile 3 bin 500 TL aralığına ulaşabileceğini öngörüyor. “Altın, 2024 yılında altın çağını yaşayacak. Bugün geldiğimiz seviyede bile altın, yatırımcısının yüzünü güldürdü. Gram altın, yıla 2 bin 50 TL seviyesinde başlamışken, şu anda 2 bin 865 TL’ye yükselmiş durumda. Bu yükselişler her ay yeni bir rekorla devam edecektir,” diyor.

Yatırımcılar için Miktar Önemi

Memiş, yatırımcılara önemli bir uyarıda bulunarak, “Altın yatırımcıları, fiyatına değil miktarına baksın. Çünkü fiziki altına ulaşmak gün geçtikçe zorlaşacak. Altın, Türkiye’de son 25 yıldır en fazla kazandıran yatırım aracı. Yüzde 8 binden fazla bir getirisi oldu. Ağustos ayında yine yüzde 4.1’lik bir getiriyle birinci oldu. Bu getiriyi yine sağlamaya devam edecek.” şeklinde konuştu.

Jeopolitik Riskler ve Talep Artışı

Ekonomist Özlem Derici Şengül, altına olan talep artışını değerlendirirken, jeopolitik risklere dikkat çekiyor. Şengül, “Merkez bankaları, dünya genelinde rezerv çeşitlendirmesi amacıyla rezerv biriktiriyor. Türkiye, üretici olmadığı için altın alımına devam edecektir. Ancak devletin getirdiği sınırlamalar nedeniyle geçen seneye göre önemli düşüşler göstermektedir,” açıklamasında bulundu.

Gelecek Tahminleri

Ekonomist Arda Tunca, altın alımındaki artışın sadece Türkiye’nin değil, dünya genelindeki merkez bankalarının bir tepkisi olduğunu belirtiyor. “2020’den sonra Kovid-19 ve arkasından gelen jeopolitik riskler, altının koruyucu bir varlık olma özelliğini sürdürmesini sağladı. Merkez bankaları da krizlere karşı kendilerini korumak amacıyla bu operasyonları yapıyor. Türkiye de pek çok gelişmekte olan ülke gibi bu refleksi kullanıyor. Türkiye, rezerv konusunda kendini toparladı. Son dönemlerde hem altın rezervleri hem de döviz rezervleri arttı, ancak altın alımındaki hızın bir süre sonra düşeceğini tahmin ediyorum.” şeklinde ifade etti.

KAYNAK: HABER GLOBAL/KARDELEN YÜKSEL