Mersin’deki Kedili Dükkan: Bir Esnafın Hikayesi
Mersin Çarşısı’nda, 25 yıllık esnaf Adem İnan, gümüş takı tasarım dükkanında kedilere olan sevgisini, işine entegre etmiştir. İş yerinde beslediği kediler, sadece dükkânın vitrinini süslemekle kalmıyor, aynı zamanda müşterilere de neşe katıyor. Her sabah dükkânını açtığında, vitrinlerin dağınık olduğunu gören İnan, bu durumu alışkanlık haline getirmiştir. “Gece olunca burası onların yaşam alanı gibi oluyor,” diyor. Kedilerin dükkan içindeki serbestliği, aslında onların neşeli ve oyuncu karakterlerini sergilemelerine olanak tanıyor.
Kedilerin Vitrinle Dansı
Adem İnan’ın dükkanında, “Prens” adlı sarman cinsi kedi ve “Gümüş” adlı smokin cinsi kedi gün boyunca vitrinlerde dolaşıyor. Bu kediler, hem vitrinlerde hem de dükkanda serbestçe hareket ederek, müşterilerin ilgisini çekiyor. Kedilerin, dükkanın atmosferine kattığı enerji, alışveriş deneyimini daha keyifli hale getiriyor. Müşteriler, kedileri sevmekten ve onlarla etkileşimde bulunmaktan büyük mutluluk duyuyorlar.
Yavrulara Sıcak Bir Yuva
Adem İnan, iş yerinde yavrulayan bir kediye de kucak açtı. Bu sevimli kedinin 6 yavrusu olduğuna dikkat çeken İnan, hem anne kediye hem de yavrulara sıcak bir yuva sağladı. “Kediler burada yaşadıkları için çok mutlular,” diyen İnan, bu durumun hem kendisi hem de dükkan için olumlu bir atmosfer yarattığını belirtiyor. İş yerinde toplamda 9 kedi bulunuyor ve İnan, havaların soğuk olması nedeniyle dışarıda bırakmamayı tercih ediyor. “Yavrular telef olur diye, burada bakacağım,” diyor.
Kedilerle İlgili Zorluklar ve Keyifler
İş yerinde kedileri beslemenin zorluklarından bahseden İnan, “Sürekli yemek ve su veriyorum, kumları var, her sabah ve öğleden sonra temizliyorum,” şeklinde konuşuyor. Bu durum zaman zaman zorlayıcı olsa da, “Gülü seven dikenine katlanıyor,” diyerek bu süreçten duyduğu memnuniyeti dile getiriyor. İnan, kedilerin varlığının kendisini rahatsız etmediğini, aksine onların burada olmasının iş yerinin ruhunu daha da canlandırdığını düşünüyor.
Müşteri Tepkileri
İnan, kedilerin dükkanda serbestçe dolaşmasının müşteri üzerindeki etkilerini de gözlemliyor. Gelen müşterilerin bazıları kedilere olumlu tepkiler verirken, bazıları ise alerji gibi nedenlerle olumsuz tepki verebiliyor. “Bazen gelen müşterilerden olumlu tepki verenler de oluyor,” diyor. Hatta bazı müşteriler, kedileri sevdiği için alışverişlerini kedilerin yanında yapmayı tercih ediyor. Bu durum, İnan’ın satışlarını etkileme noktasında ilginç bir denge oluşturuyor.
Kedilerin Oyun Alanı: Dükkan
Her sabah iş yerini açmaya geldiğinde karşılaştığı dağınık vitrinler, aslında kedilerin oyun alanı haline geldiğini gösteriyor. “Sabah gelip dükkanı açtığımda her gün aynı manzarayla karşılaşıyorum,” diyen İnan, bu durumu normal karşılıyor. Kedilerin doğal davranışları, dükkanın canlılığını artırıyor. “Sonuçta hayvan, bir şey de diyemiyorum, kızamıyorum da,” diyerek bu durumun getirdiği sevimliliği vurguluyor.
Esnaf ve Hayvan Sevgisi
Adem İnan, hem bir esnaf hem de hayvansever olarak, iş yerinde kedilere duyduğu sevgiyi her fırsatta gösteriyor. “Benim iş yerimde önceden beslediğim 2 kedim var, ayrıca pasajın kendi kedisi var,” diyor. İnan, kedilere olan bağlılığını ve sorumluluğunu her zaman ön planda tutuyor. “Zamanla hepsini sahiplendireceğim,” diyerek bu sevimli dostlarının geleceği hakkında umut dolu bir bakış açısına sahip. Bu yaklaşımı, hem hayvan sevgisini hem de toplumsal bilinç oluşturmayı hedefliyor.
Adem İnan’ın hikayesi, sadece bir iş yerinin içinde yaşananları değil, aynı zamanda hayvan sevgisinin ve sosyal sorumluluğun da bir yansıması. Kedilerin, iş yerindeki varlığı, sadece bir dekorasyon unsuru değil, aynı zamanda insanlarla hayvanlar arasındaki bağın güçlenmesi için bir fırsat sunuyor. Mersin’deki bu kedili dükkan, sadece alışveriş yapmak için gelenleri değil, aynı zamanda hayvan sevgisiyle dolu bir deneyim yaşamak isteyenleri de kendine çekiyor.
İlk yorum yapan olun