Lübnanlı Ali’nin Dramı: 40 Yıl Süren Kayıp
Lübnanlı Ali, yaklaşık 40 yıl önce askere gitmek için kuzeydeki Akkar’dan başkent Beyrut’a doğru yola çıktı. Bu yolculuk, onu hiç beklemediği bir sona sürükledi. 2005 yılına kadar ülkelerinde bulunan Suriye rejimi askerleri tarafından Trablusşam ile Beyrut arasındaki Betrun yakınlarında alıkonuldu ve hemen ardından tutuklanarak Suriye zindanlarına gönderildi. Bu süreçte ailesi, Ali’ye ulaşmak için her yolu denemeye çalıştı ama sonuç alamadı.
Aile İçin Kayıp ve Umut
Tutuklu bulunduğu süre boyunca ailesi, onun hayatta olduğunu Hama’da rejim karşıtı silahlı grupların serbest bıraktığı mahkumların görüntüsü ile öğrendi. Kardeşleri ve akrabaları, 40 yıl boyunca yaşadıkları çaresizliği ve onun hayatta olduğunu öğrenince hissettiklerini dile getirdiler.
Duygusal Anlar: Ekranda Görmek
Kardeşi Ömer Hasan Ali, “Dün sosyal medyada ve televizyonlarda kendisini gördüğümde gözlerim doldu. Ekranda onu gördüğümde kalbim sıkıştı, ağlamaya başladım. Hemen eski fotoğraflarını çıkardım ve görüntüleri karşılaştırdım.” dedi. Ali’nin görüntüsünü izledikleri andan itibaren büyük bir heyecan ve telaş içine düştüklerini belirten Ömer, ağabeyinin alıkonulduğu döneme ait belgeleri göstererek, “İşte bu fotoğraflar abimin alıkonulduğu döneme ait.” şeklinde konuştu.
Umutlar Kaybolmuştu
Ali’nin alıkonulduğu dönemde sadece 6 yaşında olan Ömer, o günden itibaren ailesinin yaşadığı kaygıyı anlattı: “Annem, askerliğe başvurmak istediğini söylemiş, ‘Ben askere gidiyorum, kabul etmezlerse Beyrut’ta bir iş bulur çalışırım.’ demişti. Ancak aradan bir buçuk iki ay geçmesine rağmen ondan hiç haber gelmedi.” Her aile gibi, Ali’nin ailesi de onu bulmak için Lübnan’ın her yerinde arama yaptı ama başarılı olamadı. O dönem Lübnan’ı işgal altında tutan Suriye istihbaratına sorduğunda ise, “Oğlunuz burada yok.” cevabını aldı.
Hapisteki Yıllar
İki yıl sonra, 1987’de bir haber aldıklarını belirten Ömer, “Şam’daki Mezzeh hapishanesinden çıkan bir şahıs bize Ali’nin orada hapis yattığını söyledi. Annem de Şam’a giderek soruşturdu, onu aradı ama abimin 3 ay önce serbest bırakıldığını söylediler.” dedi. Bu süreçte tam 20 yıl boyunca Ali’nin izini kaybetmişlerdi. Bir kez daha 2007’de aynı haberi aldıklarını kaydeden Ömer, “Suriye’den gelen bir Filistinli, Ali’nin hala Mezzeh hapishanesinde olduğunu söyledi. Yeniden aramaya başladık.” şeklinde devam etti.
Baas Partisi’nin Engelleri
Suriye’de Baas Partisi yetkilileri, milletvekilleri ve üst düzey yetkililerle görüştüklerinde ise yine “Oğlunuz burada yok.” cevabını aldılar. 2011’de başlayan ayaklanmanın ardından Lübnan’a sığınan Suriyeliler, Suriye rejiminin hapishanelerdeki tüm mahkumları infaz ettiğini ve onların yerine ayaklanmaya katılanları hapsettiğini söylediler. Bu durumu duyunca Ömer, umutlarını tamamen yitirdi.
Ali’nin Durumu
Ali’nin şu anda hiçbir şey hatırlamadığını öğrenen Ömer, bu durumun kendilerini daha da üzdüğünü ifade etti. Suriye zindanlarında yaklaşık 40 yıl çile çeken Ali’nin kardeşi Muhammed Hasan Ali de bu durumu anlattı: “Suriye’deki hemen hemen tüm hapishaneleri araştırdık ama bulamadık. Bizi hep oyaladılar.” dedi. Muhammed, Hama zindanlarından serbest bırakılan mahkumların görüntüsü televizyonlarda yayınlandığında kardeşini hemen tanıdığını belirtti.
Türkiye’den Beklentiler
Aile, Suriye’de rejim karşıtı silahlı gruplarla rejim unsurları arasındaki çatışmaların sürmesinden dolayı Ali’yi almak için Suriye’ye gidemiyor. Muhammed, “Türkiye’nin müdahale etmesini, kardeşimizi Türkiye’ye götürmesini ve daha sonra bize göndermesini istiyoruz.” diyerek Türkiye’nin destek olmasını talep etti. “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, her fırsatta Lübnan’ın yanında olduklarını açıklıyor. Evlatlarımızın bize dönmesi konusunda da Türkiye’nin bize yardımcı olacağına inanıyoruz.” şeklinde sözlerine devam etti.
Amcasını Tanımayan Hüda’nın Duyguları
Kardeş Ömer’in kızı Hüda Ömer Ali, babasının amcasını ekranlarda ilk gördüğü anı anlatırken gözyaşlarını tutamadı. “Onu hiç görmedim ama ailem çocukluğumdan beri hep ondan bahsetti. Dün kendisini ekranlarda görünce çok mutlu olduk.” dedi. Hüda, amcasının geri dönmesiyle mutluluklarının taçlanacağını ifade etti.