SAHA EXPO 2024 Fuarı İstanbul’da Kapılarını Açtı
İstanbul’da, Avrupa’nın en büyük sanayi kümelenmelerinden biri olan SAHA İstanbul tarafından düzenlenen SAHA EXPO Savunma, Havacılık ve Uzay Sanayi Fuarı, ziyaretçilerine kapılarını açtı. Cumhurbaşkanlığı himayelerinde ve 6 bakanlığın yanı sıra Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığının desteğiyle gerçekleşen bu etkinlik, 22-26 Ekim tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezi’nde (İFM) ziyaret edilebilecek.
SAHA EXPO 2024’ün açılışında, SAHA İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı ve Baykar Genel Müdürü Sayın Haluk Bayraktar önemli açıklamalarda bulundu. İşte Bayraktar’ın konuşmasından bazı önemli noktalar:
- Hoş Geldiniz: SAHA Expo 2024’ün ülkemize ve dünyaya önemli katkılar sunmasını dileyerek, katılımcılara hoş geldiniz dedi.
- SAHA İstanbul’un Kuruluş Amacı: 17 Mart 2015’te kurulan SAHA İstanbul, Türk savunma ve havacılık sektörünün itici gücü olmayı hedefliyor. Yerlilik oranını artırmak, kritik teknolojileri ülkeye kazandırmak, uluslararası rekabet gücünü artırmak ve güçlü bir ekosistem oluşturmak amaçlanıyor.
- Üye Ağı: Bugün, 27’den 1200’ü aşkın şirkete, 29 üniversiteye ve 45 şehre yayılmış bir ağa ulaşıldı.
- Çeşitlilik ve İnovasyon: SAHA İstanbul’un gücü, 52 farklı sektörden gelen üyelerinin sağladığı çeşitlilikte yatıyor. Bu çeşitlilik, karşılaşılan zorluklara inovatif çözümler geliştirmeye yardımcı oluyor.
- Misyon: SAHA İstanbul’un misyonu, sektördeki koordinasyonu sağlamak ve şirketleri kritik ürünler üretmeye motive etmektir. Üye şirketlerin yeteneklerini değerlendirip, bu yetenekleri sistem ve alt sistem üretiminde kullanmaya yönelik projeler geliştirilmektedir.
- Uluslararası Pazar Geliştirme: Yurt içi ve yurt dışı pazar geliştirme faaliyetlerine katkı sağlanarak, savunma ve havacılık ekosisteminin bir bütün olarak ileriye taşınması hedefleniyor.
- Kalite ve Eğitim: IAQG sertifikasyon otoritesi olarak kalite standartlarını yükseltmekte, SAHA Akademi ile sektörde profesyonelliği artıracak eğitimler sunulmaktadır.
- Geleceğe Hazırlık: SAHA Startups ve SAHA ODAK gibi inisiyatiflerle, Türk savunma ekosisteminin tabana yayılmış entegre yapısını güçlendirmeyi amaçlanıyor.
Türk savunma sanayiinin gelişimi, ülkemizin bağımsızlık hikayesinin bir parçası olarak öne çıkıyor. 1920’lerde başlayan bu yolculuk, 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı, 2000’lerin başındaki millileşme vizyonu ve 2023 sonrası ihracat odaklı büyüme ile devam ediyor. Bugün, 15 milyar dolar gelir ve 5.5 milyar dolar ihracat ile gurur duyduğumuz bir noktadayız. Ancak bu, Milli Teknoloji Hamlemizin daha başlangıcıdır.
Türk savunma ve havacılık sanayiinin kabiliyetleri, kara araçlarından deniz platformlarına, insansız hava araçlarından mühimmatlara kadar geniş bir yelpazeyi kapsamaktadır. Bu kabiliyetler, ulusal güvenliğimizi güçlendirirken, ülkemizi global pazarda rekabetçi bir oyuncu haline getiriyor.
2023 itibariyle, 15.8 milyar dolarlık savunma harcaması ile dünyada 22. sırada yer alıyoruz. Ancak, son 5 yıllık bileşik büyüme oranlarına baktığımızda Türkiye’nin -%6.2 ile negatif büyüme gösteren tek ülke olması yanıltıcı olmamalıdır; çünkü bu durum, milli üretim kabiliyetlerimizin artmasıyla dışa bağımlılığımızın azalmasını yansıtıyor.
2023 yılı itibarıyla, Türk savunma sanayiinin uluslararası ticaret performansı dikkat çekici bir gelişim gösteriyor. 2012’de 4.8 milyar dolar olan gelir, 2023’te 15 milyar dolara ulaştı. İhracatımız ise aynı dönemde 1.3 milyar dolardan 5.5 milyar dolara yükseldi. 2023’te göz kamaştırıcı bir performans sergileyerek, 185 ülkeye ulaşan 230 ürün çeşitliliği ile global arenada artık bir güç olduğumuzu kanıtladık.
SAHA EXPO 2024, zengin içeriğiyle de öne çıkmakta. İmza törenleri, ürün lansmanları, uluslararası paneller ve konuşmalar, fuarımızı dinamik ve interaktif bir platform haline getiriyor. Ayrıca, 25-26 Ekim tarihlerinde düzenlenecek Halk Günleri, yerli ve milli kaynaklarla geliştirilen geniş ürün yelpazesini halka tanıtma fırsatı sunacak.
Son olarak, yaşanan Gazze trajedisi gibi insani krizlere karşı duyarsız kalmamak gerektiğini hatırlatmak isterim. Türkiye olarak her zaman mazlumların yanında durduğumuz gibi, Gazze halkının da yanındayız. Uluslararası toplumu bu soykırıma son vermek için harekete geçmeye çağırıyoruz. Unutmayalım ki, gerçek güç yıkmakta değil, inşa etmekte; öldürmekte değil, yaşatmaktadır.