Dünyanın en büyük iki petrol üreticisi olan Suudi Arabistan ve Rusya, düşük petrol fiyatlarının getirdiği ekonomik baskılarla başa çıkabilmek için enerjiye olan bağımlılıklarını azaltma yolunda önemli adımlar atmaktadır. Bu yıl petrol fiyatlarının düşmesinin arkasında, Çin’in ekonomik durgunluğu ve ABD’nin son 15 yılda gerçekleştirdiği petrol üretim artışı gibi faktörler yer alıyor.
Suudi Arabistan ve Rusya’da Dönüşüm Hamlesi
Suudi Arabistan, 2016 yılında başlattığı Vizyon 2030 planı çerçevesinde, turizm, spor ve teknoloji gibi çeşitli sektörleri geliştirerek ekonomisini çeşitlendirmeyi amaçlıyor. Financial Times’a göre, ülke düşük petrol fiyatlarından duyduğu rahatsızlık nedeniyle, varil başına 100 dolarlık fiyat hedefinden vazgeçerek üretimi artırmayı planlıyor. Bu strateji ile Suudi Arabistan, kar marjlarını artırmak yerine pazar payını genişletmeye odaklanacak.
Öte yandan, Rusya da ekonomisini petrol ihracatına aşırı bağımlılıktan kurtarma çabası içerisindedir. Rusya Maliye Bakanı Anton Siluanov, ülkenin gelir yapısını daha istikrarlı hale getirmek ve iç ekonomiyi güçlendirmek istediklerini vurguladı. Ancak bu planların nasıl uygulanacağı konusunda henüz net bilgiler sunulmuş değil. Rusya, Batı yaptırımlarına karşı doğu ülkelerine yönelirken, Suudi Arabistan da gelişmekte olan ülkelere petrol satışını artırmayı hedefliyor.
Küresel Petrol Talebinde Artış Beklentisi
Uluslararası Enerji Ajansı’nın raporuna göre, Asya’nın gelişmekte olan ekonomilerinin bu on yılın geri kalanında küresel petrol talebini artırması bekleniyor. Raporda, 2023 yılında günlük 101,7 milyon varil olan küresel tüketimin 2030 yılına kadar 105,6 milyon varile çıkacağı öngörülüyor.
ABD’nin Rolü ve Yenilenebilir Enerji Etkisi
Orta Doğu’daki jeopolitik gerilimlere rağmen, petrol fiyatları bu yıl önemli bir artış göstermedi. ABD’nin kaya petrolü üretimi, küresel fiyatları baskılayan en önemli faktörlerden biri olarak öne çıkıyor. Enerji uzmanı Matthew Huber, ABD’nin Suudi Arabistan’ın piyasa dengeleyici rolünü üstlendiğini belirtiyor. Huber, ABD’nin Orta Doğu dışındaki konumunun, bu bölgedeki çatışmaların fiyatlar üzerindeki etkisini azalttığını ifade etti.
Ayrıca, yenilenebilir enerji kaynaklarının artışı ve Çin’de elektrikli araç kullanımının yaygınlaşması, petrol talebinde zirveye yaklaşıldığını göstermektedir. Uzmanlar, ekonomilerini sadece petrole bağımlı olmaktan kurtarmanın her zamankinden daha önemli olduğunu vurguluyor.
OPEC’in Geleceği Tartışılıyor
Petrol piyasalarındaki değişim, OPEC’in etkisi ve rolü konusundaki soruları da gündeme getiriyor. Suudi Arabistan liderliğindeki OPEC, küresel petrol üretiminin %30’unu karşılıyor. Ancak ABD’nin kaya petrolü üretimi, OPEC’in fiyatları belirleme gücünü zayıflatmış durumda.
Uzmanlar, OPEC üyelerinin hedeflerde uyumlu olup olmadığını sorgularken, Suudi Arabistan’ın üretim artışı planına bazı üyelerin katılmama ihtimaline dikkat çekiyor. The Geopolitical Business kurucusu Abishur Prakash, OPEC üyelerinin kendi yollarına gitmesinin Orta Doğu’da kutuplaşmayı artırabileceğini ve enerjinin artık geçmişte olduğu gibi bölgeyi birleştiren bir unsur olmayacağını belirtti.
KAYNAK: CNBCE.COM