Ertuğrul Fırkateyni ve Türk-Japon Dostluğu
Ertuğrul Fırkateyni, 1887 yılında Japon İmparatoru Meiji’nin Osmanlı Padişahı II. Abdülhamid’e gönderdiği hediyelere karşılık olarak, dostluk heyeti ve hediyelerle Japonya’ya gitmek üzere görevlendirilmiştir. Bu gemi, yalnızca bir askeri gemi olmanın ötesinde, iki ülke arasında dostluğun ilk adımlarını atan bir simge haline gelmiştir.
Osmanlı Heyetinin Japonya Ziyareti
Uzun ve zorlu bir yolculuğun ardından Japonya‘ya ulaşan Ertuğrul Fırkateyni, Türk-Japon dostluğunun ilk adımını atmıştır. Osmanlı heyeti, Japon İmparatoru Meiji ile buluşarak, Japonya’ya olan dostluklarını pekiştiren hediyeleri takdim etmiştir. Bu ziyaret, iki ülke arasında karşılıklı anlayış ve iş birliğinin temelini oluşturmuştur.
Ertuğrul Fırkateyni’nin Dönüş Yolculuğu
Ancak, 16 Eylül 1890 tarihinde İstanbul’a dönüş yolunda, okyanusta fırtınaya yakalanan fırkateyn, Japonya’nın Kushimoto açıklarında kayalıklara çarparak batmıştır. Bu talihsiz olay sonucunda yaklaşık 600 mürettebattan yalnızca 69 kişi kurtulabilmiştir. Bu facia, Türk deniz tarihinin en acı olaylarından biri olarak kayıtlara geçmiştir.
Mehmet Oğlu Abdullah Kuzoğlu ve Hayatı
Faciada hayatını kaybedenlerden biri olan Mehmet oğlu Abdullah Kuzoğlu, Trabzon’un Tonya ilçesinden Osmanlı Donanması’nda görev yapmaktaydı. Abdullah Kuzoğlu’nun hikayesini büyüklerinden dinleyen Yavuz Selim Durmuş, onun kim olduğunu ve hikayesini öğrenmeyi her zaman merak etmiştir. Bu merak, onu Japonca öğrenmeye yönlendirmiştir.
Kendi İmkanlarıyla Japonca Öğrenme Süreci
Yavuz Selim Durmuş, Trabzon’un Ortahisar ilçesindeki Dursun Ali Kurt Anadolu İmam Hatip Lisesi’nde 12. sınıf öğrencisidir. Çocukluğundan beri, Abdullah Kuzoğlu’nun hikayesini öğrenmek ve Japonya’daki kabrine gidip dua etmek hayalini kurmuştur. Bu amaçla, lise yıllarından itibaren kendi kendine Japonca öğrenmeye başlamıştır. Hiçbir kursa gitmeden, 3 yılın sonunda Japoncasını iyi bir seviyeye getirmiştir.
Asia Kakehashi Bursu ile Japonya’ya Yolculuk
Yavuz Selim Durmuş, Japon hükümetinin her yıl sadece 100 yabancıya verdiği Asia Kakehashi Bursunu kazanarak Japonya’da eğitim almıştır. Bu süreci, “Her sene dünyanın dört bir yanından özellikle Asya ve G7 ülkelerinden yüz öğrenci, Japonya devleti tarafından verilen Asia Kakehashi Bursu sayesinde Japonya’da liselerde eğitim görme hakkı kazanıyor. Ben de bu programın sınavına girdim, ardından mülakatların hepsinden başarıyla geçtim. Türkiye’de çok kısıtlı kontenjan olmasına rağmen Japonya’ya gitmeyi başardım.”
Kushimoto’daki Araştırmalar ve Anıt
Japonya’da eğitim hakkı kazandığında, şans eseri Ertuğrul Fırkateyni’nin battığı Kushimoto’nun bağlı olduğu Wakayama eyaletine gönderilen Yavuz Selim Durmuş, burada yaşadığı 4 ay boyunca arşivleri araştırmış ve deniz kazasında hayatını kaybedenlerin mezar yerini bulmuştur. Durmuş, “Deniz kazasında şehit olan Osmanlı askerleri için yapılan anıtın başında Yasin-i Şerif okudum.” diyerek bu anı ölümsüzleştirmiştir.
Türk-Japon Dostluğunun Geleceği
Ertuğrul Fırkateyni’nin hikayesi, sadece bir deniz kazası olmanın ötesinde, Türk ve Japon halkları arasında süregelen dostluğun sembolüdür. Bu olay, iki ülke arasındaki ilişkilerin güçlenmesine ve kültürel alışverişin artmasına katkı sağlamıştır. Gelecek nesiller, bu hikayeden ilham alarak, Türk-Japon dostluğunu daha da ileriye taşıyabilirler.
Sonuç Olarak
Yavuz Selim Durmuş’un hikayesi, azim ve kararlılıkla hayallerinin peşinden koşmanın önemini vurgulamaktadır. Kendi imkanlarıyla Japonca öğrenmesi ve uluslararası bir burs kazanması, gençlerin hayallerinin peşinden koşabileceğinin bir kanıtıdır. Böylece, Türk-Japon dostluğu da bu tür bireyler sayesinde daha da güçlenebilir.
İlk yorum yapan olun