Ticaret Bakanlığı’nın desteği ve Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin ev sahipliğinde gerçekleştirilen Türkiye Innovation Week, dünya çapında tanınan inovatif markalardan biri olan Lego’nun eski Global Marka ve İş Geliştirme Başkanı Christian Majgaard’ı konuk etti. Gençlerden oluşan kalabalık bir dinleyici kitlesine hitap eden Majgaard, Lego örnekleri üzerinden inovasyonun önemine vurgu yaparak, “Ezber bozan şirketler başarılı oluyor” dedi.
Majgaard, Lego’nun dünya genelinde bir marka haline gelmesinde önemli katkılarda bulunmuş ve küresel pazarlama konusunda bir otorite olarak kabul edilmektedir. Bu yıl “Out of the Box: Human, Culture, Model” ana temasıyla düzenlenen Türkiye Innovation Week’in ruhuna uygun bir sunum gerçekleştirdi. Sözlerine, başarılı inovasyon şirketlerinin, ezber bozan olaylara hızlı bir şekilde yanıt verdiklerini belirterek başladı. “Lego’nun sahibi olan aile, yeniliklere açık bir aile. Ancak, esas değerlerine de her zaman sadık kaldılar” dedi.
“Arada Bir Yangın Çıkması İyidir”
Majgaard, ABD merkezli büyük buhran döneminde istihdam oranlarının %30-32’lere düştüğü bir dönemde, bir marangozun ahşap oyuncaklar üreterek büyük bir başarı elde ettiğini ve bu oyuncakların büyük ilgi gördüğünü kaydetti. “Birçok firma bu oyuncaklara yöneldi” ifadesini kullandı. İkinci Dünya Savaşı sonrasında oyuncak sektörüne plastiklerin girmesiyle birlikte, Lego’ya sahip olan ailenin, plastiğin kalitesi konusundaki güveninin, 1960’lı yıllarda birbirine tutunabilen tuğlaların üretimini mümkün kıldığını vurguladı. Ayrıca, “Bir gün yaşanan talihsizlik sonucu Lego’nun ahşap üretim tesisi yandı. Bu olay, Lego’nun üretim gamının yarısını plastikle değiştirmesine sebep oldu. Bu karar, Lego için bir dönüm noktasıydı ve o zamandan sonra Lego, bu plastik tuğlaların üretim merkezi haline geldi. Arada bir yangın çıkması iyidir; yeni düşüncelere yer açar” şeklinde konuştu.
Büyük ölçekli bir şirket olabilmek için yayılmanın önemli olduğunu belirten Majgaard, “Lego, Danimarka merkezli bir şirkettir. Bu strateji doğrultusunda Danimarka dışında 12 ülkede kendi mağazalarını açtı” dedi. 1990’lı yılların başında evlere bilgisayarların girmesiyle, Lego’nun yine yenilikçi adımlar attığını ifade eden Majgaard, “Web sitesi kurduğumuzda, diğer sitelere benziyordu. Ancak ailelerle görüştüğümüzde, onların etkileşimde olma isteğini öğrendik. Bu yüzden, buralara odaklandık. Lego’nun müşterisinin kim olduğu önemliydi ve bu durumu iyi yönetmek gerekiyordu. Daha sonra Legoland kuruldu. Son yıllarda ise Lego, hem film hem de kahraman markası haline geldi. Yani sürekli ezber bozma yolunda ilerledik” şeklinde konuştu.
İş Hayatında Öğrenmenin Önemi
Majgaard, özellikle bir markaya bağlı kalan şirketlerin uzun vadede başarılı olduklarını vurguladı. “Üretken olmak ve hayal gücünü kullanmak çok önemli. Müşterilerin hayatlarını anlayabilirsek, daha inovatif ürünler geliştirebiliriz. Güçlü bir marka olmak istiyorsanız, orijinal olmayı unutmamalısınız. Herkese önerim, kutunun dışına çıkıp farklı düşünmeleridir. Özellikle gençlere şunu tavsiye etmek istiyorum: İşinizin ilk yıllarını öğrenmeye ayırın ve bu şekilde düşünün. Para ilk planda olmasın; parayı nasıl olsa kazanırsınız” diyerek konuşmasını tamamladı.
Etkinliğin ikinci gününde de yoğun ilgi vardı. Genç beyinlerin fikirlerini sergilediği Next Generation, girişimcilerin yatırımcılarla buluştuğu InnovaZone alanı ile dijital sergi ve enstalasyonların yer aldığı kültür sanat alanı, ziyaretçilerin dikkatini çekti. Sabah saatlerinde ise Türkiye Varlık Fonu’na bağlı Türkiye Teknoloji Fonu işbirliği ile düzenlenen “Girişimcilik Ekosistem Buluşması” etkinliğinde, Türkiye’nin önde gelen startup yatırımcıları bir araya geldi.
KAYNAK: HABER7