Suriye’deki IŞİD Tehdidi ve Türkiye’nin Rolü
Suriye’de yaşanan iç savaş, birçok terör örgütünün ortaya çıkmasına ve güçlenmesine zemin hazırlamıştır. Bunların başında gelen IŞİD, 2013-2019 yılları arasında büyük bir toprak parçasını kontrol etti ve Batılı ülkelerde çeşitli terör eylemleri gerçekleştirdi. Bugün, ABD ve diğer Batılı ülkeler, Suriye’deki gelişmeleri dikkatle takip ediyor.
IŞİD’in Yeniden Güçlenme Potansiyeli
Son raporlar, IŞİD’in Suriye ve Irak’taki etkinliğini kaybetmesine rağmen, Afrika gibi bölgelerde yeniden güçlenme çabası içerisinde olduğunu gösteriyor. IŞİD’in hala uyuyan hücrelere sahip olduğu ve bu hücrelerin uygun fırsatları değerlendirerek harekete geçebileceği ifade ediliyor. Dolayısıyla, Suriye’deki mevcut durum, IŞİD’in gelecekteki eylemleri açısından büyük bir risk oluşturuyor.
YPG ve Suriye Demokratik Güçleri
Suriye’deki çatışmalarda YPG (Halk Savunma Birlikleri) önemli bir aktör haline geldi. ABD’nin YPG ile olan askeri iş birliği, Türkiye’nin tepkisini çekti. Türkiye, YPG’yi bir terör örgütü olarak görmekte ve bu örgütle olan iş birliğinin sona ermesini istemektedir. Türkiye’nin amacı, IŞİD ile mücadelede daha etkin bir rol üstlenmek ve bölgedeki güvenliği sağlamaktır.
Tutuklu IŞİD Üyeleri ve Aileleri
YPG’nin kontrolündeki cezaevlerinde, sayıları 10.000’i bulan IŞİD üyesi tutuklu bulunmaktadır. Bu tutukluların akıbeti, uluslararası alanda endişe yaratmaktadır. Türkiye, bu tutukluların vatandaşı oldukları ülkeler tarafından geri alınmasını talep etmektedir. Ancak, Batılı ülkeler bu konuda temkinli davranmakta ve güvenlik kaygıları nedeniyle vatandaşlarını kabul etmemektedir.
Türkiye’nin Önerileri ve Beklentileri
Türkiye, Suriye’deki yeni yönetimin, IŞİD ile mücadelede etkin bir rol almasını ve mevcut cezaevlerinin gözetiminde iş birliği yapmasını beklemektedir. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından kendisine ve Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler‘e verilen talimatları aktarmıştır. Bu talimatlar doğrultusunda, Türkiye’nin IŞİD ile mücadelede daha aktif bir rol üstlenmesi amaçlanmaktadır.
ABD’nin Tutumu ve Türkiye’nin Tehditleri
ABD, Türkiye’nin önerilerine karşı temkinli bir yaklaşım sergilemektedir. Bunun başlıca sebepleri arasında, Şam’daki yeni liderliğin güvenilir bir ortak olup olmadığının belirsizliği bulunmaktadır. Ayrıca, YPG’ye yapılan yatırımların göz ardı edilmemesi gerektiği düşünülmektedir. Bu noktada, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron‘un Suriyeli Kürtleri “özgürlük savaşçıları” olarak tanımlaması, Batılı ülkelerin YPG’ye olan desteğini ortaya koymaktadır.
Gelecek Beklentileri ve Siyasi Dinamikler
Türkiye, 20 Ocak‘ta görevi devralacak olan Donald Trump yönetiminden daha fazla destek beklemektedir. Trump’ın, Suriye’den asker çekme konusundaki iradesini uygulaması, bölgedeki dinamizmi değiştirebilir. Ancak, mevcut jeopolitik koşullar, ABD’nin asker çekme kararını almasını zorlaştırmaktadır. Özellikle, İsrail ile Hamas arasındaki gerilim, ABD’nin bölgedeki askeri varlığını sürdürme isteğini artırmaktadır.
Sonuç Olarak
Suriye’deki IŞİD tehdidi, uluslararası güvenlik açısından ciddi bir sorun teşkil etmektedir. Türkiye’nin IŞİD ile mücadeledeki rolü ve önerileri, Batılı ülkelerin tutumuna bağlı olarak şekillenecektir. Gelecek dönemde, Türkiye’nin güvenlik politikalarının ve IŞİD ile mücadeledeki stratejilerinin nasıl evrileceği, bölgedeki dengeleri belirleyecektir.
İlk yorum yapan olun