Suriye Geçici Hükümeti’nin İsrail’e Karşı Hamleleri
Suriye, 61 yıllık Baas rejiminin sona ermesiyle birlikte yeni bir döneme girmiştir. Bu süreçte, Suriye Geçici Hükümeti, bağımsızlıklarını korumak adına önemli adımlar atmaktadır. Bu bağlamda, İsrail’in Suriye üzerindeki işgalci hamleleri, uluslararası platformda gündem olmuştur. Yeni Suriye Hükümeti, İsrail’in Birleşmiş Milletler (BM) nezdinde şikayet edilmesi gerektiğini belirterek, ülkenin bağımsızlığı ve 1974 tarihli anlaşmanın ihlal edildiğini vurgulamaktadır.
İsrail’in Yerleşim Politikasındaki Değişimler
Baas rejiminin devrilmesini fırsat bilen İsrail, Suriye’deki yerleşim politikalarını hızlandırmaya başlamıştır. Sosyal medya üzerinden yayılan görüntüler, aşırı dindar Yahudilerin Suriye topraklarında yeni yerleşim yerleri arayışında olduğunu göstermektedir. Bu durum, bölgedeki huzursuzlukları daha da artırmakta ve yerel halk için yeni tehditler oluşturmaktadır.
Askeri Operasyonlar ve Hava Saldırıları
Beşar Esad rejiminin devrilmesinin ardından, İsrail ordusu, Suriye’deki askeri hedeflere yönelik 500’den fazla hava saldırısı gerçekleştirmiştir. Bu saldırılar sonucunda, Suriye’nin hava savunma sistemlerinin büyük bir kısmı imha edilmiştir. Yapılan açıklamalara göre, gelişmiş uçaksavar füze sistemlerinin yüzde 90’ı, hava savunma sistemlerinin ise yüzde 85’i yok edilmiştir. Ayrıca, Suriye’deki Rus yapımı SU-22 ve SU-24 uçak filoları tamamen kullanılamaz hale getirilmiştir. Bu durum, Suriye’nin hava kuvvetlerinin yaklaşık yüzde 40’ının da imha edilmesine neden olmuştur.
İsrail Savunma Bakanlığı’nın Yeni Stratejisi
Savunma Bakanı Yisrael Katz, İsrail ordusuna yönelik önemli talimatlar vermiştir. Hermon Dağı bölgesinde, kış aylarında kalınması için hazırlıkların yapılması gerektiğini belirtmiştir. Daha önce, bu bölgedeki işgalin geçici olacağı yönünde açıklamalar yapan Katz, Suriye’deki gelişmelerin ardından bu durumu değiştirmiştir. Katz, “Suriye’de yaşananlar nedeniyle Hermon Dağı’nı ele geçirmemiz büyük bir güvenlik önemi taşıyor,” ifadelerini kullanmıştır. Bu, bölgedeki askeri varlığın kalıcı hale geleceğinin bir göstergesidir.
Uluslararası Tepkiler ve Gelecek Öngörüleri
İsrail’in Suriye üzerindeki eylemlerine uluslararası camiada farklı tepkiler gelmektedir. Birçok ülke, bu tür saldırıların uluslararası hukuka aykırı olduğunu dile getirmektedir. Ancak İsrail, kendi güvenliğini sağlamak amacıyla bu saldırıları meşru bir savunma olarak nitelendirmektedir. Gelecek dönemde, Suriye’deki siyasi istikrarın sağlanması ve uluslararası toplumun bu durumu nasıl ele alacağı merak konusu olmaktadır.
Suriye’de İnsan Hakları İhlalleri
Suriye’deki çatışmaların artması, insan hakları ihlallerini de beraberinde getirmiştir. Sivil halk, yaşanan bu saldırılardan doğrudan etkilenmektedir. Birçok insan, evlerini terk etmek zorunda kalmış, insani yardım ihtiyaçları ise artmıştır. İnsani kriz, bölgedeki en önemli meselelerden biri haline gelmiştir. Uluslararası kuruluşlar, bu durumu çözmek için çeşitli yollar aramaktadır, ancak sonuç almak oldukça zor görünmektedir.
Bölgedeki Diğer Aktörlerin Rolü
Suriye’deki durum sadece İsrail ve Suriye ile sınırlı kalmamaktadır. Bölgedeki diğer güçler, bu çatışmalara dahil olmuş ve kendi çıkarları doğrultusunda hareket etmektedir. Özellikle İran ve Rusya, Suriye’deki gelişmelerde etkili rol oynamaktadır. Bu ülkeler, Suriye hükümetini destekleyerek kendi stratejilerini sürdürmektedir.
Sonuç
Suriye’nin geleceği, bölgedeki güç dengelerine ve uluslararası toplumun bu duruma nasıl yaklaşacağına bağlı olarak şekillenecektir. İsrail’in Suriye üzerindeki etkisi ve saldırıları, Suriye Geçici Hükümeti’nin bağımsızlık mücadelesi açısından kritik bir öneme sahiptir. Bu durum, hem Suriye halkı hem de uluslararası toplum için önemli sonuçlar doğuracaktır.
İlk yorum yapan olun