Emekli Maaşlarının Hesaplanmasında Yeni Gelişmeler
Emekli maaşlarının hesaplanmasında, başvuru tarihindeki önceki yıla ait tüketici enflasyonu ve önceki yılın büyüme rakamı belirleyici unsurlar arasında yer alıyor. Yıl içerisinde uygulanan emekli aylık artışları da bu maaşlara yansıtılıyor. 2024 yılında emeklilik dilekçesi verenler, yüzde 64,77’lik TÜFE ve yüzde 4,5’lik büyüme oranının birleşiminden oluşan 1,6612’lik güncelleme katsayısı ile birlikte, ayrıca yüzde 86,16’lık emekli aylıkları zammından da faydalanacaklar. Öte yandan, 2025 yılında dilekçe verenler, Orta Vadeli Program (OVP) hedefleri doğrultusunda katsayının 1,366 olarak belirlenmesi ve daha düşük emekli aylık zammı sebebiyle daha az bir artışla karşılaşmak durumunda kalacaklar. Bu durumda aradaki farkın yüzde 30’dan fazla olacağı öngörülüyor.
Yığılma, Prim Kaybı ve Maaş Yükü Oluşturacak
Bu nedenle, yüz binlerce kişinin emeklilik dilekçesi vermek için yıl sonunu beklemeden başvuruda bulunma riski taşıdığı belirtiliyor. Böyle bir yığılmanın, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) için ciddi bir prim kaybı yaratmasının yanı sıra, emekli maaşları üzerinde de ağır bir yük oluşturacağı hesaplanıyor. Bu sorunun sadece 2024 yılını değil, aynı zamanda 2030 yılına kadar uzanan geniş bir süreyi etkileyebileceği vurgulanıyor.
Öne Çıkan Çözüm Önerisi
Bu sorunlara çözüm olarak önerilen formül ise, yasal bir düzenleme ile birlikte emekliliğe hak kazanan sigortalının, emekli olduğu tarihten itibaren geçen süreçte hangi yılın emekli maaşının daha yüksek olacağını belirleyerek, maaşın o yılın güncelleme katsayısı üzerinden hesaplanmasını sağlamak. Böylece, yıllar içindeki yüksek enflasyon farklılıklarının yarattığı hak kaybının önüne geçilmesi ve çalışanların emekliliği değil, çalışmayı tercih etmeleri teşvik edilmek isteniyor.
Kaynaklar, enflasyonun kalıcı olarak tek haneli rakamlara düşmesi durumunda bu sorunun da kendiliğinden çözülmesi gerektiği görüşünde. KAYNAK: CNBCE.COM