Demir Yolları Haftası’nda Bakan Uraloğlu’ndan Açıklamalar
Uraloğlu, Demir Yolları Haftası dolayısıyla AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye’nin refahını artırma, lojistikte bölgesel lider olma, demir yollarında yaşanan sorunları giderme ve iyileştirme adına iki ana politika belirlediklerini vurguladı. Bu politikalar “Demir Yolu Ağı Geliştirme Politikası” ve “Demir Yolları Yolcu ve Yük Taşımacılığı Hizmetleri Geliştirme Politikası” başlıkları altında toplanmaktadır. Uraloğlu, “Çok yüksek hızlı tren güzergahı, yüksek hızlı tren (YHT) güzergahı, hızlı tren güzergahı ve konvansiyonel güzergahları geliştirmek için birçok çalışma yürütüyoruz. Ülkede yolcu ve yük taşımacılığında demir yollarının payının artırılması adına atılan adımlardan biri olan hızlı tren güzergahlarının, 2053’e kadar yaygınlaşmasını planlıyoruz,” şeklinde konuştu. Türkiye’de 2053 yılına kadar 6.425 kilometre hızlı tren güzergahı, 1.474 kilometre konvansiyonel güzergah, 393 kilometre yüksek hızlı tren ve 262 kilometre çok yüksek hızlı tren güzergahı inşası yapılması öngörülmektedir. Türk demir yolu tarihi, ilk demir yolu hattı olan 130 kilometrelik İzmir-Aydın hattının, bir İngiliz şirketine verilen imtiyazla 1856 yılında yapılmasıyla başlamış ve şu anda ülkede demir yolu ağı yaklaşık 14.000 kilometreye ulaşmıştır.
Uraloğlu, demir yoluna öncelik verilerek tüm ulaşım modlarının entegrasyonunu sağlayacak ulaşım altyapılarını planlamak ve gerçekleştirmek için, yerel ağa, uluslararası demir yolu koridorlarına bağlanan liman, endüstriyel tesis ve lojistik merkezlerinin sayısının artırılacağını bildirdi. Demir yolu ağının yüksek standartlı, güvenli ve ülke ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde yaygınlaştırılacağını aktaran Uraloğlu, kent içi ulaşım altyapısının geliştirilmesine katkıda bulunacaklarını dile getirdi. Demir yolu ulaştırma faaliyetlerinin serbest, adil ve sürdürülebilir bir rekabet ortamında yapılmasını sağlayacaklarını belirten Uraloğlu, “Güvenli, konforlu, entegre, afetlere dirençli, çevreci ve erişilebilir bir sistemle demir yolu payının artırılmasına yönelik projeleri hayata geçireceğiz. Demir yolu yük taşımacılığında ortalama ticari hızı bu yıl yüzde 28 olurken, biz bu hızı 2028’de yüzde 38’e çıkarmayı hedefliyoruz. Devam eden demir yolu projelerini tamamlayacağız. Organize sanayi bölgeleri (OSB), limanlar ve maden ocakları gibi önemli yük merkezlerinin demir yolu bağlantılarını sağlayacağız,” diye konuştu.
“Demir Yollarını Öncelikli Sektör Olarak Belirledik”
Bakan Uraloğlu, demir yolunun Türkiye’nin uluslararası yük ve yolcu taşımacılığında stratejik önemi olduğunu ifade ederek, demir yollarını 2003 yılından itibaren öncelikli sektör olarak belirlediklerini söyledi. Türkiye’nin bulunduğu coğrafi konumun fırsatını değerlendirmek için her alanda olduğu gibi demir yolunda da yeni projeler hayata geçirdiklerine dikkat çekti. “Demir yolu hatlarımızın lojistik merkezlerine, havaalanlarına ve limanlara bağlantısını sağlayarak demir yollarını kombine taşımacılığa uygun yeni bir anlayışla ele aldık. Projelerimizle sadece doğu-batı hattını değil, kuzey-güney kıyıları arasında da demir yolu ulaşımını ekonomiye katkı sağlar hale getirmeyi hedefledik. Özellikle iltisak hatlarıyla sanayici, üretici ve ihracatçıların rekabet gücünü artırdık,” dedi. Türkiye’nin ulusal demir yolu ağı üzerinde 439 kilometre uzunluğunda 286 iltisak hattı bulunduğunu belirten Uraloğlu, “İltisak hatlarıyla gerçekleştirilen taşımalar tüm demir yolu yük taşımalarının yaklaşık yüzde 45’ini oluşturuyor. Demir yolunda bütün iltisak hatlarını 2026 yılına kadar tamamlayacağız. 12. Kalkınma Planı hedefleri doğrultusunda, 74,5 kilometresi TCDD, 141 kilometresi Altyapı Yatırımları Genel Müdürlüğü (AYGM) tarafından olmak üzere toplam 215,5 kilometre ilave ederek, lojistik merkezlerinin, fabrika, sanayi, OSB ve limanlara bağlantılarının sağlanması amacıyla toplam iltisak hattı uzunluğumuzu 654 kilometreye çıkartmayı hedefliyoruz,” şeklinde ifade etti.
Uraloğlu, demir yolunun diğer ulaşım modlarına göre daha güvenli, ekonomik ve çevre dostu olduğunu aktararak, “Konforlu, gürültüsüz, çevre dostu ve enerji tasarruflu sistemler kullanılarak demir yolunun yaygınlaştırılmasını sağlayacağız. Bunları yaparken elektrifikasyon, sinyalizasyon ve haberleşme tesisleri tercih edilecek. İlgili alanlarda gerekli mevzuat çalışmalarının tamamlanmasıyla projeler yürütülecektir,” değerlendirmesinde bulundu. YHT’lerle vatandaşlara konforlu seyahat imkanı sunduklarının altını çizen Uraloğlu, “Ankara-İstanbul, Ankara-Konya, Ankara-Eskişehir, Konya-İstanbul, Ankara-Karaman, İstanbul-Karaman, Eskişehir-İstanbul ve en son 26 Nisan 2023’te işletmeye açılan Ankara-Sivas hatlarında işletilen YHT’ler, ayrıca bölgesel trenler ya da otobüs bağlantılı kombine taşımacılıkla birçok şehre seyahat süresini önemli ölçüde kısaltmaktadır,” dedi.
Uraloğlu, son 22 yılda ciddi bir ulusal demir yolu endüstrisi oluşturduklarını anlatarak, TÜLOMSAŞ, TÜDEMSAŞ ve TÜVASAŞ’ı, Türkiye Raylı Sistem Araçları Sanayi AŞ (TÜRASAŞ) çatısı altında birleştirerek Türkiye’deki raylı sistem üretim süreçlerinde yeni bir ivme yakaladıklarını dile getirdi. TÜRASAŞ’ı, Orta Doğu’nun en büyük raylı sistem araç üreticisi haline getirdiklerini kaydeden Uraloğlu, “Bugüne kadar geldiğimiz süreçte uluslararası standartlarda, yeni nesil lokomotifler, dizel ve elektrikli tren setleri, yolcu vagonları, yük vagonları, cer konvertörü, cer motoru, dizel motor, tren kontrol yönetim sistemi gibi ana, kritik ve alt ürünleri kendimiz üretiyoruz,” ifadelerini kullandı.
“Türkiye, Dünyanın 10. Hızlı Tren İşletmecisi”
Uraloğlu, Türkiye’yi dünyanın 10. hızlı tren işletmecisi ülkesi haline getirdiklerini bildirerek, 2.251 kilometre hızlı tren hattı yaptıklarını ve çalışmaların devam ettiğini aktardı. Kars-Iğdır-Aralık-Dilucu demir yolu hattının fiziki olarak bu yıl yüzde 10’unu hayata geçireceklerini ifade eden Uraloğlu, projeyi 2028’de tamamlayacaklarını söyledi. Uraloğlu, demir yolu alanında yapılacak önemli projelerden birinin de Büyük İstanbul Tüneli Projesi olduğunu belirterek, “Bu proje, Marmaray ve Avrasya’dan sonra Boğaz’ın altından geçecek üçüncü tünel olacak. Bu projeyle günde 6,5 milyon vatandaşımızın kullanacağı 11 farklı raylı sistem hattını birbirine bağlayarak şehrin ulaşımını sağlayacağız. Projenin 2025’te yüzde 25’ini ve 2028’de de tamamını bitirmeyi planlıyoruz,” şeklinde konuştu.
Uraloğlu, Ankara-İstanbul Süper Hızlı Tren Projesi’nin 2034’te tamamlanacağını, Ankara-İzmir hızlı tren hattının yaklaşık 508 kilometre uzunluğunda olacağını ve 2027’nin başlarında İzmir’i bitirmeyi planladıklarını belirtti. Hattın tamamlandığında İzmir-Ankara arası seyahat süresinin 3,5 saate düşeceğini dile getirdi. Öte yandan, Gebze Yavuz Sultan Selim Köprüsü-Çatalca Demir Yolu Projesi’nin ihale sürecinin devam ettiğini aktaran Uraloğlu, Kalkınma Yolu için hayata geçirilecek kesintisiz demir yolu ağı çalışmalarının sürdüğünü kaydetti. Şırnak Ovaköy’den Edirne’ye kadar kesintisiz demir yolu ile yük taşınacağını ifade eden Uraloğlu, bu hattın 439 kilometresinin aktif hizmette olduğunu, 928 kilometresinin yapım aşamasında bulunduğunu ve 727 kilometresinin ihale aşamasında olduğunu bildirdi.
Uraloğlu, “Ülkemizin kalkınması için ulaşımın tüm modlarında yatırım yaparken demir yolu yatırımlarını önceliklendireceğiz. Bu kapsamda 2025-2027 Orta Vadeli Program’da demir yolu projelerinin tamamlanması hedefini koyduk. Yatırımlarımız ve bütünleşik kalkınma yaklaşımıyla bölgesel endüstrilerin liman ve demir yolu bağlantıları, üretim ve yük merkezlerini uluslararası pazarlara erişimle güçlendirecektir. Demir yollarında planlanan çalışmalar tamamlandıkça Türkiye’nin demir yolu sektöründeki uluslararası ve bölgesel önemi artacak. Avrupa ile Asya arasındaki yaklaşık 75 milyar dolarlık taşımacılık hacminden çok daha büyük bir pay alacak olan Türkiye, yapılan yatırımlarla demir yolu taşımacılığının kalbi durumuna gelecektir,” dedi.
KAYNAK: AA