Küresel Elektrik Talebi ve Temiz Enerji Dönüşümü
Küresel elektrik talebinin artışı ve temiz enerji teknolojilerinin hızlı büyümesi, dünyayı elektrik çağına doğru hızla yönlendiriyor. 2023 itibarıyla, dünya genelindeki elektrik talebinde, her yıl Japonya’nın toplam elektrik tüketimine eşdeğer bir artış yaşanıyor. Bu bağlamda, Uluslararası Enerji Ajansı’nın (IEA) en kapsamlı enerji analizi ve projeksiyonları arasında yer alan Dünya Enerji Görünümü (WEO) raporu yayımlandı. Raporda, artan jeopolitik belirsizlikler, gelişen teknolojiler, temiz enerji geçişinin gerekliliği ve iklim değişikliğinin enerji güvenliği üzerindeki etkileri ele alındı. Mevcut jeopolitik gerginliklerin, enerji güvenliğini sağlama ve sera gazı emisyonlarını azaltma konusundaki küresel çabalara büyük riskler yarattığına vurgu yapıldı.
Rapor, jeopolitik gerginliklerin küresel enerji sistemindeki kırılganlıkları açığa çıkardığını ve bu durumun temiz enerjiye daha hızlı geçiş ihtiyacını artırdığını gösteriyor. Ülkelerin mevcut enerji politikalarına dayanarak hazırlanan senaryoya göre, küresel enerji piyasası 2020’lerin ortalarından itibaren, petrol ve sıvılaştırılmış doğal gazda (LNG) arz fazlasının yanı sıra, özellikle güneş enerjisi ve bataryalar gibi önemli temiz enerji teknolojilerinde büyük bir üretim kapasitesi ile karşılaşacak.
Düşük emisyonlu enerji kaynaklarının, 2030’dan önce dünya elektrik talebinin yarısından fazlasını karşılaması beklenirken, kömür, petrol ve doğal gaz gibi fosil yakıtların talebinin 2030 sonuna doğru zirveye ulaşması ve sonrasında azalma göstermesi öngörülüyor.
Dünya Elektrik Talebine Her Yıl Bir Japonya Ekleniyor
Temiz enerji teknolojilerinin benzeri görülmemiş bir hızla büyümesine rağmen, bu büyümenin dağılımı, teknolojiler ve pazarlar arasında büyük farklılıklar göstermektedir. Son on yılda, küresel elektrik talebi, enerji talebinin iki katı oranında artış gösterdi. Bu çerçevede, dünya elektrik talebinde her yıl Japonya’nın tüketimine eşdeğer bir artış meydana geliyor ve bu durum, “yeni ve daha elektrikli bir enerji sisteminin hatları”nın belirginleşmesine yol açıyor.
Temiz enerjinin sürdürülebilir bir şekilde büyümeye devam etmesi ve artan talebin bu kaynaklarla karşılanabilmesi için, özellikle elektrik şebekeleri ve enerji depolama alanında yatırımların hızla artırılması gerekmektedir. Elektrik sektörünün güvenli bir şekilde karbonsuzlaşabilmesi için, yenilenebilir enerji ile şebeke ve batarya yatırımlarının paralel bir şekilde ilerlemesi kritik bir öneme sahip.
IEA’ya göre, temiz enerji dönüşümünde sağlanan artışa rağmen, dünya hâlâ net sıfır emisyon hedefleriyle uyumlu bir izlekten oldukça uzakta. Mevcut politikalar, küresel karbondioksit emisyonlarının yakın zamanda zirve yapmasını ve sonrasında düşüşe geçmesini sağlayabilse de, bu düşüşün yeterince keskin olmaması durumunda, 2100 yılına kadar küresel sıcaklık artışının sanayi öncesi dönem ortalamasının 2,4 derece üzerine çıkma riski bulunuyor. Bu durum, Paris Anlaşması’nın küresel sıcaklık artışını 1,5 derece ile sınırlama hedefine ulaşma çabasının oldukça zorlu olduğunu gösteriyor.
KAYNAK: AA